Üçüncü Havalimanı Özellikleri İle Emsallerinden Ayrı Olacak

Üçüncü Havalimanı’nda ilk etabın 2018’in başına yetiştirilmesi için 13 binin üzerinde personel çalışıyor. Peki 3. havalimanında neler olacak? İşte tüm detaylarıyla bilinmesi gerekenler…

Anadolu Ajansı’nın son halini havadan görüntülediği havalimanı tamamlandığında dünyanın en büyüğü olacak. İlk etabı 2018’in şubat ayında açılacak hava limanı projesi tüm hızıyla ilerliyor.

Uçaktan indikten sonra, çıkışın çok kısa sürede olacağı havalimanında çalışmaların ivme kazanması için gerekli bütün personel ve ekipman sağlanmış durumda.

Projenin kısa süreli iş programından dolayı projelendirme, altyapı ve üst yapı işlerinin, sahanın farklı bölgelerinde eş zamanlı yürütülmesi tercih edildi.

Bu sayede tasarım, toprak işleri, terminal binası ve diğer destek tesislerinin inşası tüm hızıyla devam ediyor. Terminal binasında kaba inşaat, elektro mekanik sistem montajları, çatı montaj çalışmaları başlarken, bu faaliyetler eş zamanlı yürütülüyor.

EN ÇOK PERSONEL VİETNAM VE PAKİSTAN’DAN

Projede an itibarıyla 7 gün 24 saat 13 binden fazla kişi çalışıyor. Türkiye’nin her yerinden ve dünyanın 15 ülkesinden işçinin çalıştığı havalimanı inşaatında en çok yabancı personel Vietnam ve Pakistan’dan.

Çalışmalar için 2 bini yüksek kapasiteli kamyon olmak üzere 3 bine yakın ağır makine ekipman filosu bulunuyor. Proje bu çalışma sahası ve çalışan sayısı bakımından dünyanın en büyük şantiyelerinden biri olarak gösteriliyor.

2,5 YILDA 6 MİLYAR EURO’LUK YATIRIM

2,5 yılda 6 milyar Euro’luk yatırımın yapılacağı Üçüncü Havalimanı terminalinin ilk giriş noktalarında x-ray ve arama kapıları bulunmayacak.

Metro, hızlı tren, otobüs gibi ulaşım seçeneklerinin bulunacağı havalimanına D-20 yeni kara yolu bağlantısı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu Projesi de araçla ulaşımı sağlayacak.

OTURMA ALANLARINDA YEŞİL KONSEPT

Çok geniş ve ferah terminallerin bulunacağı yeni havalimanında oturma alanlarında gerçek bitkilerin yer alacağı “yeşil konsept” kullanılacak.

İstanbul’daki yeni havalimanında VIP salonu, devlet konuk evi, valilik ve mülki idare binasının tasarımı yapılacak.

Radar Cezası İptal Edildi

Emniyet, rutin trafik kontrollerini sürdürmek amacıyla teknolojiden de faydalanarak ülkenin her yerine elektronik radarlar yerleştirdi. Bu radarlar ile araçların hız limitlerine uyup uymadıkları tespit ediliyor, hız limitini, aştığı tespit edilen sürücüler için ise cezai işlem uygulanıyor. Ancak bu konuyla ilgili olarak mahkeme örnek bir karar verdi. Karara göre trafik denetiminde bilgilendirme yapmadan trafik cezası kesmek çağdaş hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığına karar verildi ve Cansu A. adlı sürücüye verilen 172 lira cezanın iptaline karar verildi.

Aydın’ın Söke ilçesinde yaşayan Cansu A. elektronik radar kontrolü sırasında hız sınırını aştığı tespit edildiğinden dolayı 172 lira para cezasına çarptırıldı. Ancak Cansu A. kendisine polisler tarafından verilen cezanın haksız olduğunu düşündüğü için konuyu mahkemeye taşımaya karar verdi. Cansu A., kontrol yapılan bölgede radar uyarısı bulunmadığı için verilen cezanın haksız olduğunu düşünüyor.

Aydın Emniyet Müdürlüğü Söke Bölge Trafik Denetleme İstasyonu Amirliği ekiplerince 10 Temmuz 2014 tarihinde Söke’de rutin trafik denetimi işlemleri yapılıyordu. Cansu A. , söz konusu denetimin yapıldığı bölgeden aracıyla geçiyordu. Geçen aracın hız limitlerini aştığını tespit eden polisler, Cansu A.’nın aracını durdurarak kendisine 172 lira para cezası kesti. Cansu A, bu kararın haksız olduğunu düşündüğü için iptalini istedi ve bu isteğini Söke Sulh Ceza Hakimliği’ne bildirdi. Yapılan incelemede mahkeme, cezanın kesildiği bölgede radar işaretinin bulunmadığına dikkat çekerek gerekli uyarılar yapılmadan kesilmiş olan cezaların hukuki olarak geçerliliğinin bulunmadığını söyleyerek kesilen cezayı iptal etti.

Gençler Kan Bağışı Konusunda Duyarlı

Kan bağışı konusunda gençlerin daha çok sayıda olduğu yapılan açıklamalar arasında bulunuyor. En çok kan bağışı yapan kişilerin genellikle 18-25 yaş arasında olduğu ve üniversite öğrencisi olduğu bilinmektedir. Bu konuya dair daha fazla bilgiye ulaşmak istiyorsanız, kan bağışı ile ilgili yapmış olduğumuz bu haberi okumaya devam etmenizi tavsiye ederiz.

Kan bağışının ne kadar önemli olduğunu bilmeyenimiz yoktur. İnsanlar kan vermeleri durumunda birçok hastaya ya da kana ihtiyacı olan kişiye yardım etmiş olacak, belki de o kişinin hayatını bile kurtarmış olabilecektir. Bu yüzden her insanın kan bağışı konusunda duyarlı olması gereklidir. Çünkü başka birinin hayatını kurtarabilecek o kanı verdiğimizde, bizden hiçbir şey kaybolmayacaktır. Allahtan ülkemizde bu duyarlılık her geçen gün artış göstermeye devam ediyor.

Üniversite öğrencilerinden geçtiğimiz yıl içerisinde yaklaşık olarak 200 bin ünite kan bağışı elde edilmiş bulunuyor. Kan bağışı oranları göz önünde bulundurulduğunda Avrupa’ya göre geride olduğumuz ortaya çıksa dahi, kan bağışının oranı ülkemizde her geçen gün artış gösteriyor. Erkeklerin kadınlara göre daha çok kan bağışında bulunduğu ise yapılan açıklamalar arasında bulunuyor.

 

 

Türk Kızılayı Genel Başkanı olan Kerem Kırık, kan bağışına olan duyarlılığın her geçen gün artmasından mutlu olduğunu dile getirerek, bu bilincin gelecek yıllarda verilen eğitim ile daha da çok artacağını umut ettiğini sözlerine ekledi. Unutmayalım, kan bağışı hayat kurtarır.

Yeşilçay İç Kanseri Önle

Dünyada en çok tüketimi yapılan içeceğin çay olduğu bilinmektedir. Birçok kişi tarafından içecek olarak çay tercih ediliyor. Ülkemizde de çay içenlerin sayısı çok fazla. Beyaz, yeşil ya da siyah her türlüsü insanlar tarafından tüketiliyor. Yeşilçayın sağlık açısından çok önemli olduğu da biliniyor. Eğer yeşilçay içiyorsanız ya da içmiyorsanız yeşilçay hakkındaki bilgileri öğrenmek için bu haberimizi okumanızı tavsiye ediyoruz.

Yeşilçayın birçok yararı bulunuyor. Kanser ile savaşmak için de yeşilçay öneriliyor. En çok tüketimi yapılan Uzak doğu toplumları tarafından yapılan bir çalışma sonucunda yeşilçayın kansere düşman bir içecek olduğu belirtiliyor. Dünyada kansere yakalanan ve kanser yüzünden ölümü gerçekleşen birçok kişi bulunmaktadır. Yeşilçay ile bu sayının azaltılabileceği vurgulanmaktadır. Prof. Dr. Erdem Yeşilada, son zamanlarda bu konu ile ilgili birçok bilimsel araştırma gerçekleştirildiğini ve bu araştırmaların da yeşilçayın kanser üzerine olan etkisindeki doğruluğu ortaya koyduğunu belirtiyor.

Yeşilçay antioksidan içeriğe sahip olup, tümör oluşumunu önler. Tümör oluşumunu engellediği gibi tümörlerin beslenmesini de engelleyerek kanser hücrelerini ortadan kaldırdığı da yapılan araştırmalar ile ortaya konan bulgular arasında bulunuyor. Yeşilçayın aynı zamanda metabolizmayı da hızlandırdığı ve birçok diyet listesinde de bulunduğu bilinmektedir. İnsana enerji vererek, gününün enerjik geçmesine sebep olur ve tokluk hissi yaratır. Yeşilçay içmiyorsanız, kendinize büyük haksızlık ediyorsunuz demektir. Yeşilçay sağlıklı bir birey olmak için en tavsiye edilen içecek olmaktadır.

Damar Yolu Açan Sağlık Görevlisi Darp Edildi

Vatandaşın sağlığı için gecesini gündüzüne katarak çalışan sağlık çalışanlarına kötü muamele ile ilgili haberleri sürekli olarak duyar olduk. Bilinçsiz vatandaşlar, çeşitli sebeplerden dolayı sağlık hizmetlilerini darp ederek tüm vatandaş için verilen sağlık hizmetlerinin aksaması gibi sorunlara sebep oluyorlar. Konu ile ilgili olarak gerekli düzenlemeler devlet tarafından yapılmış olsa da, düzenlemeler saldırgan insanları pek durduramamış gibi görünüyor ki bu haberimizde sizlerle yine sağlık hizmetlisine yapılan darp olayını paylaşacağız.

Olay Kocaeli’de gerçekleşti. Kocaeli’nin Darıca ilçesinde yaşayan 35 yaşındaki O.K. isimli vatandaş, 1 yaşında olan çocuğunu tedavi ettirmek için hastaneye getirdi. Tedavi esnasında O.K, çocuğunun damar yolunu açmaya çalışan sağlık görevlisi Hasan Güneş’e tokat attı.

Hasan Güneş’in şikayeti üzerine çocuğun babası O.K. polis tarafından gözaltına alınarak mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, O.K.’yı tutuksuz yargılamak üzere serbest bıraktı. Söz konusu darp olayı, Darıca Farabi Devlet Hastanesi acil servisinde yaşandı. O.K, 1 yaşındaki çocuğunun yere düşerek kafasını yardığı gerekçesiyle tedavi edilmesi için hastaneye getirmişti. Çocuğun sağlık durumunu analiz etmek amacıyla çekilen tomografinin ardından Hasan Güneş adlı sağlık görevlisi çocuğun damar yolunu açmak isterken O.K. isimli şahıs, Hasan Güneş’i yavaş hareket etmekle suçlayarak darp etti, sözlü hakaretlerde bulundu. O.K, savunmasında memuru darp etmediğini, onu sadece ittiğini iddia etti. Olayın ardından mahkemeye çıkan O.K. ”görevli memura fiziki ve sözlü şiddet uygulamak” suçundan yargılandı ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

 

 

Belçika’lı Türklerden Terör Protestosu

Son zamanlarda Suriye’de yaşanan savaş sebebiyle ortaya çıkan siyasi ve otorite boşluğundan faydalanan örgütler, Suriye başta olmak üzere tüm dünyada terör estirerek insanların hayatlarını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Terör örgütleri, Türkiye’de yaptıkları eylemlerin yanı sıra Avrupa’da Belçika ve Fransa’da yaptıkları eylemlerle de Avrupa halklarını kızdırmış durumda. Bu duruma tepki olarak seslerini duyurmak isteyen Belçika’lı Türkler, teröre karşı birlik olarak bir yürüyüş düzenleyerek terörist örgütlerin faaliyetlerini protesto ettiler.

Belçika’lı Türkler, ”Gent Teröre Karşı” adını verdikleri yürüyüşte bir araya geldiler. Şehrin Meerhem Caddesi’nde başlayan yürüyüş, yaklaşık 1,5 kilometrelik bir yürüyüşün ardından şehir merkezinde bulunan belediye binasında sonlandı. Yürüyüşe teröre tepkisini göstermek isteyen yüzlerce Belçika’lı Türk katıldı. Yürüyüş esnasında grupta bulunan eylemciler Türkiye, Belçika, Azerbaycan, Pakistan bayrakları ve ”Terörü durdurun”, ”Terörün dini yoktur” yazıları bulunan pankartları taşıdılar. Yürüyüş sırasında ”Gent teröre karşı” sloganları attılar.

Etkinliği organize eden kişilerden Semih Baykal, yaptığı açıklamada Brüksel’de yaşanan terör olaylarının ardından Belçika’lı insanların terör ile İslam’ı aynı kefeye koymaya başladıklarını ifade ederek yürüyüşü bu anlayışı bozmak için düzenlediklerini ifade etti ve ”Brüksel’deki ve Paris’teki olaylara biz de üzüldük” ifadelerini kullandı.

Baykal, terörle islamın kesinlikle bir arada anılamayacağını hatırlatarak son dönemde Avrupa’da yaşanan olaylar sebebiyle 11 Eylül sonrası Amerika’daki Müslümanların yaşadıklarını yaşamaktan korktuğunu söyledi ve böyle bir yürüyüşü organize ettiklerini sözlerine ekledi.

 

 

Köpeklerin DNA’sının Kökeni Çözüldü

DNA’lar canlı varlıkların içinde bulunan ve onlardaki yaşamsal bilgileri, kökenleri içeren verilere sahip mucizevi bir kodlama sistemidir. Bilim insanları, bu konuda yaptıkları araştırmalarla canlılık tarihine dair çok önemli detaylara ulaşabiliyor. Geçtiğimiz günlerde bilim insanları tarafından yeni keşfedilen bir kurt türünün DNA analizi yapıldı. Yapılan analize göre günümüzde sevdiğimiz evcil dostlarımız olan köpekler, bugünden yaklaşık 40 bin yıl önce kurt türünden ayrılmış olabilir. Bilim insanlarının ulaşmış olduğu  bu veriye göre köpeklerin insanlar tarafından evcilleştirilmesi, bilinenden daha eski tarihlerde olmuş olabilir.

Bir kurdun genomu üzerinde karbon tarihleme yöntemine göre yapılan bir araştırmada kurtlar ve köpekler arasında geçmişten bugüne oluşmuş olan genetik farklılıkların belirlenmesi amaçlandı. Bilim insanlarının yaptığı analize göre kurt ve köpekler günümüzden 27 bin ila 40 bin yıl öncesinde birbirlerinden ayrılmışlar. Son yapılan araştırmalara göre köpeklerin kurtlardan yaklaşık 16 bin yıl önce ayrıldığı belirlenmişti. Yeni yapılan araştırmada, köpeklerin zannedilenden daha uzun bir süredir insan ırkıyla birlikte yaşam sürdüğü ortaya konuldu.

Geçtiğimiz günlerde Current Biology adlı bir dergide yayımlanmış olan bir araştırmada köpeklerin ne zaman ve ne şekilde ortaya çıkmış olabileceğine dair araştırmalara air veriler bulunuyordu, ancak bu araştırmalar köpeklerin nasıl evcilleştirildiği hakkında herhangi bir veri içermiyordu. İsveç Doğal Tarih Müzesi’nden Love Dalen, köpek türünün ortaya çıkışı hakkında detaylı bilgi verebilmek için köpek ve kurtlara ait kalıntılar üzerinde genetik analiz yapılmasının gerekliğini vurgulayarak ilk insanların Buzul Çağı’nda köpeklerden yardım almış olabileceğini ifade etti.

 

 

Yaz Aylarının Yaklaşmasıyla Spora İlgi Çoğalıyor

Yaz aylarının yaklaşması sebebi ile birçok insanı heyecan sararken bir yandan da fazla kilolar kabus oluyor. Yaz aylarında giyilen kıyafetlerin incelmesiyle birçok insan kışın kalın kıyafetler ardında sakladığı kilolarından kurtulmak istiyor. Bu yüzden bu aylarda spora ilginin çok olduğu belirtiliyor.

Spor yapmak bir insanın sağlıklı bir birey olabilmesi için en önemli faaliyetlerden biri sayılıyor. Hem fiziksel hem de zihinsel olarak rahatlamak spor ile mümkünleşiyor. Fakat spor yapmak elbette ki sadece yaz ayları yaklaştığı zaman yapılması gereken kış aylarında gerek olmayan bir faaliyet anlamına gelmiyor. Spor yapmak bir yaşam tarzı olarak kabul ediliyor.

Uzmanlar insanların her mevsimde spor yapmaları gerektiğini belirterek, yaz aylarının yaklaşımı ile yapılan sporlardan çok fazla bir beklenti içerisine girilmesinin doğru olmadığını söylüyor. Hayatında hiç spor yapmamış bir insan için spor sürecine alışmak zor gelebiliyor. Tam alıştım derken ise yaz ayları gelip çatıyor ve spor bırakılıyor.

İnsanların sadece yaz ayları yaklaşırken değil, kış aylarında da spor yapmaları gerekiyor. Üstelik kış aylarında yapılan birçok sporun daha zevkli olduğu belirtiliyor. Fakat yine de hiçbir şekilde spor yapmamaktansa sadece yaz aylarının yaklaşması ile yapılan spor insanlar için daha verimli oluyor. Yaz aylarının yaklaşması ile spor yapmaya karar veren insanların, kış aylarında da spor yapmaya devam etmesi uzmanlar tarafından verilen tavsiyeler arasında bulunuyor.

Obeziteye Yakalanmak İstemiyorsanız Aldığınız Ürünleri Gözden Geçirmeniz Gerekiyor

Sağlıklı bir birey olmak için satın aldığımız ve tükettiğimiz besinler büyük önem taşıyor. Özellikle de önemli bir sağlık sorunu olan obeziteye yakalanmamak için bu durum çok hassas olarak kabul ediliyor. Her zaman gündemde olan bir rahatsız olan obezite ile savaşmak için, bu rahatsızlığa yakalanan ya da yakalanma ihtimalleri olan insanların beslenme alışkanlıklarını değiştirmeleri gerekiyor.

Obezite yalnızca görüntü olarak kendisini gösteren bir rahatsızlık değil, aynı zamanda birçok hastalığın da sebebi olarak belirtiliyor. Ülkemizde de insanların obeziteye yakalanma ihtimallerinin arttığı göz önünde bulundurulursa, insanların alışveriş sepetlerini tekrardan gözden geçirmeleri gerekiyor. Kadınların erkeklere göre daha çok obeziteye yakalandıkları ise yapılan açıklamalar arasında bulunuyor.

Obezitenin ortaya koymuş olduğu birçok rahatsızlık bulunuyor. Bunlar kalp ve damar rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, diyabet, felç, meme kanseri ve rahim kanseri, düzensiz uyku, depresyon, psikolojik bozukluk ve varis oluşumu gibi rahatsızlıklar oluyor. Bu rahatsızlıklara yakalanmamak için insanların beslenmesine dikkat etmesi ve aynı zamanda da hareketli bir yaşamı benimsemeleri gerekiyor.

Obezite ile savaşan insanların salt şekerden, karbonhidratlardan, sağlığı tehdit eden yağlardan, içeriğinde nitrik asit ile doymuş yağ bulunan etlerden, sahte sağlıklı yiyeceklerden ve konservelerden uzak durmaları gerekiyor. Bunun yanı sıra daha çok protein ve sebze ağırlıklı beslenmeleri şart oluyor. Yalnızca beslenmeye dikkat etmek değil bir de düzenli olarak spor yapmak gerekiyor.

Uçağı kaçırdı, kapıyı zorladı, görevlinin parmağını kopardı

İstanbul Atatürk Havalimanı’nın İstanbul-Hamburg seferini gerçekleştirecek uçakta ortalık birbirine girdi

İstanbul Atatürk Havalimanı’nın İstanbul-Hamburg seferini gerçekleştirecek uçakta ortalık birbirine girdi

Gökhan ARTAN/İSTANBUL

İstanbul Atatürk Havalimanı, dün inanılmaz bir olaya sahne oldu. M.O. isimli Türk yolcu, Türk Hava Yolları’nın İstanbul-Hamburg seferini gerçekleştirecek uçağa kapı kapandıktan sonra binmeye çalıştı.

Uçağını kaçırdığını öğrenince görevlilerden yolcu körüğünün kapısını açmalarını isteyen M.O. “Hayır” cevabını alınca tartışma çıktı. Bu sırada yolcunun kapıyı açmasını engellemeye çalışan yer hizmeti personeli H.B.’nin orta parmağı kapıya sıkışarak koptu.

H.B. kopan parmağının dikilmesi için hemen hastaneye kaldırılırken, M.O. gözaltına alındı. Uçak ise 45 dakika gecikmeli olarak Hamburg’a gitti.