Relex Smile Lazer İle Gözlükler Çöpe

Yakın Doğu Üniversitesi, artık insanların gözlük kullanmalarına gerek kalmayacak bir uygulama için hasta kabulünü başlattı. Relex Smile Lazer adı verilen bu uygulama gözlük kullanımını ortadan kaldırıyor. Üstelik bu uygulama 22 saniye sürüyor. Bu konu hakkında daha çok paylaşıma erişmek istiyorsanız, sizin için hazırlamış olduğumuz bu haberimizi okumaya devam edebilirsiniz.

Hastaların gözlük kullanmak istememeleri ve bu tedaviyi olmak istemeleri sonucunda yurt dışına gitmek gerekiyordu. Fakat artık Relex Smile Lazer adlı uygulama için yurt dışında bulunan merkezlere gitmeye gerek yok.

Relex Smile Lazer adlı uygulamanın diğer görmede düzeltme yöntemlerinden çok daha etkili olduğu biliniyor. Bu uygulama hem tedavi esnasında hem de tedavi sonrasında sağlanan konfor, hem kısa süren tedavi hem de kısa süren iyileşme süreci, uygulamanın başarılı olması ve amaçlananın sağlanması, güvenilir olması yönünden diğer düzeltme yöntemlerinden daha çok ön planda tutuluyor.

Göz yapısının bu tedaviye uygun olduğu belirlenen kişilerin Relex Smile Lazer tedavisine başlayabilecekleri belirtiliyor. Bu tedavi tek bir adımda, üstelik ortalama olarak 22 saniye içerisinde gerçekleştiriliyor. Gerçekleştirilen bu uygulama ile hastada minimum seviyede rahatsızlıklar görülerek, iyileşme süreci hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Aynı zamanda tedavinin gerçekleştiği anda hastada görme açısından herhangi bir sıkıntı ile karşılaşılmamaktadır. Relex Smile Lazer adı altında gerçekleştirilen bu tedavinin sessiz ve kokusuz bir şekilde gerçekleştirilen bir tedavi olması da diğer avantajları arasında bulunuyor.

Türk İcadını ABD Polisi Kullanacak

Ekin Technology adlı yerli bir teknoloji firması, akıllı bir devriye aracı geliştirdi. Patrol adı verilen devriye aracı, önümüzdeki günlerde ABD polisinin hizmetine sunulacak. ABD’de her yıl 35 bin kişinin ateşli silahlı olaylarda öldüğü varsayıldığı zaman Patrol Amerikan polisi için bir hayli faydalı olacak gibi görünüyor. Peki yerli bir teknoloji firması tarafından tasarlanıp üretilen Patrol nedir, özellikleri nelerdir?

Her yıl 35 bin kişinin ateşli silahlı olaylarda öldürüldü ABD’de görev yapmaya başlayacak olan Patrol devriye araçları silah seslerini tespit edebiliyor. Bölgesindeki şüpheli olarak nitelendirilebilecek paketleri belirleyebiliyor ve gerektiğinde radyasyon ölçümü de yapabiliyor. Türkiye’de bulunan en büyük teknoloji firmalarından birisi olarak bilinen Ekin Technology’nin geliştirdiği Patrol’un Amerika’da sıkça yaşanan ölümlü olayları tespit ederek önüne geçmesi planlanıyor.

Patrol, olabilecek terör saldırılarına karşı şüpheli paketleri tespit ederek radyasyon ölçümleri yapabilecek. Bunun yanı sıra silah sesinin geldiği yeri de tespit edebilen Patrol, ABD polisinin ilerleyen dönemlerde en büyük yardımcısı olacak gibi görünüyor.

Ekin Technology Yönetim Kurulu Başkanı Arif Ekin, hazırlanan teknolojiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Ekin, açıklamasında ürettikleri aracın bir yazılım yardımıyla üzerinde olan 40 megapiksellik kamera ile her an şehrin görüntüsünü aldığını, plakaları görebildiğini, yüzleri tanıyabildiğini söyledi. Patrol, yaptığı kayıt sayesinde geriye giderek yaşanan olayları tekrardan izleyebilme fırsatını sunuyor. Ekin, Patrol için gerekli testlerin tamamlandığını ve Amerika’dan ilk siparişin alındığını söyledi. Patrol, şu ana kadar 10’dan fazla ülkede kullanılıyor ve bu konuda Ekin Technology’ye rakip olabilmiş bir firma henüz mevcut değil.

Gelişen Teknolojiye Aileler Önlem Almalı

Her geçen gün hızla gelişmeye devam eden teknolojinin hayatımıza birçok olumlu ve olumsuz etkileri bulunmaktadır. Kitle iletişim araçlarının hayatımızdaki yeri oldukça büyük olmakadır. Fakat bu durumdan büyüklerin etkilenmesinden ziyade çocukların etkilenmesi ciddi olumsuzluklara sebep olabilmektedir. Çocuk Gelişim Bölümü Öğretim Görevlisi olan Pınar Talaslıoğlu bu konu ile ilgili ailelere bazı uyarılarda bulunarak tavsiyeler verdi. Bu tavsiyelere ulaşmak istiyorsanız, sizin için hazırlamış olduğumuz bu haberi okumaya devam etmenizi öneririz.

Hemen hemen her evde televizyon bulunmaktadır. Televizyonun iyi yanları olduğu gibi çok fazla kötü yanları da bulunmaktadır. Özellikle çocuklar üzerinde televizyonda ya da internette çıkan diziler, reklamlar ya da videolar birçok olumsuzluğa neden olabilmektedir. Bu olumsuzluklardan en önemlisi de şiddet olmaktadır. Ailelerin kitle iletişim araçlarında barınan şiddetin farkında olması gerekmektedir.

Çocuk Gelişim Bölümü Öğretim Görevlisi olan Pınar Talaslıoğlu, çocukların bir gün içerisinde iki saatten fazla televizyon izlememeleri gerektiğini belirtirken, kitle iletişim araçları ile çok fazla ilgili olan çocukların şiddete eğilimlerinin fazla olduğinu söyledi. Anne ve babanın da eğer ki kitle iletişim araçlarına fazla bir ilgi durumu var ise, bu duruma düzenleme getirilmeli ve çocuğa bu konuda kötü örnek olunmamalıdır.

Kitle iletişim araçlarıda şiddet kavramı olağanlaştırıldığından çocuklar şiddete eğilimli olarak yetişebiliyor. Bu durumun sonucunda ise öfke kontrolü yapmayı beceremiyor ve saldırgan olmaya devam ediyor.

Akıllı Telefonlar Birçok Sağlık Problemine Yol Açabiliyor

Her geçen gün gelişim gösteren teknolojinin en popüler ürünlerinden biri olan akıllı telefon kullanımı, insanların hayatlarında vazgeçilmez bir hale gelmiştir. Fakat her anımızda kullandığımız ve çok vakit harcadığımız bu akıllı telefonlar, insanlar farketmeden onları bir takım sağlık problemleri ile karşı karşıya bırakabiliyor. Peki akıllı telefonlar insanlar üzerinde nasıl bir sağlık problemi ortaya koyuyor? Bu ve bunun gibi birçok sorunun yanıtını ya da akıllı telefonlar ile alakalı çokça sorun yanı başımızda duruyor.

Akıllı telefonların insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığı yönünde sözler söyleyen Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Ünal Özüm, akıllı telefonların kullanım şekillerine göre insan vücudunda deformelere sebep olduğunu belirtti.

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Ünal Özüm, telefon kullanılırken kolun sürekli olarak aynı pozisyonda tutulduğunu ve bu yüzden kolda bulunan sinirlerin ezilmesine sebep olduğunu söylerken, bu durumun insanların serçe ve yüzük parmağı üzerinde bir takım ağrılar hissetmesine ve parmaklarda uyuşma yaşanmasına neden olduğuna dikkat çekiyor. Boynun da sürekli olarak eğik tutulması, vücut pozisyonunu olumsuz etkiliyor. Baş ve boyun ağrıları, fıtık, kireçlenme ve yaşam kalitesi üzerinde birçok olumsuz etkilere akıllı telefonlar neden olabilmektedir.

Siber Saldırı İle Kimlik Sızıntısına Dikkat

Son zamanlarda artış gösteren siber saldırılar ile vatandaşlar tedirgin olmaya devam ediyor. Bu tedirginlik ise aslında siber saldırıyı gerçekleştiren korsanların işine yarıyor. Korkan ya da tedirgin olan kişiler siber saldırı gerçekleştiren korsanların daha çok hedefinde oluyor. Bu konu ile alakalı daha fazla bilgiye erişim sağlamak amacında iseniz, sizin için düzenlemiş olduğumuz siber saldırılar ile ilgili bu haberi okumanızı tavsiye ederiz.

Siber saldırı gerçekleştiren korsan kişiler öncelikle saldırı yapabilecekleri bilgisayar sahiplerini gözüne kestiriyor. Gözlerine kestirmiş oldukları kişilerin genellikle korkan ve tedirgin olan kişiler olduğu biliniyor. Kişiyi gözüne kestirdikten sonra virüslü bir takım dosyayı kişinin bilgisayarına gönderen korsanlar, bu şekilde kişilerin özel bilgilerini ya da önemli dosyalarını ele geçiriyor.

Kişilerin özel bilgilerini ya da önemli dosyalarını ele geçiren siber saldırı korsanları, ele geçirmiş oldukları bu bilgileri ya da dosyaları kişilere karşı kullanarak onlardan para talep ediyor. Para talep etmenin yanı sıra bir de elde etmiş olduğu bu bilgiler ile dosyaları farklı yerlerde kullanarak ya da satarak kendisine haksız kazanç sağlıyor.

Bilişim Teknolojileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı olan Yavuz Sultan Selim Yüksel bu konu ile ilgili bazı açıklamalarda bulundu. Aynı zamanda Siber Güvenlik Uzmanı da olan Yavuz Sultan Selim Yüksel, hackerların genellikle kime saldırı yapacaklarını önceden planladıklarını ve kişiye özgü bir yem planı uyguladıklarını söyledi.

 

Oyun Oynayarak Kariyer Yapma Fırsatı

Gelişen teknoloji sayesinde insanlara farklı alanlarda iş yapabilme fırsatları da tanıyor. Eskiden bildiğimiz futbol, basketbol gibi sporların yerine artık gelişen teknoloji ile yeni bir spor türü eklendi. E-spor, yani elektronik spor adı verilen bu alan bilgisayar oyunları üzerine kurulu. Oyuncuların karşılıklı rekabet ederek belirli görevleri tamamlamasına dayalı olan bu yeni teknolojik spor türü, dünya çapında düzenlenen turnuvalarla insanlara milyon dolarlara varan para ödülleri dağıtıyor. Bu para ödüllerinin olması da bazı oyunseverleri bu alanda kariyer yapabilme, para kazanabilme imkanı sunuyor.

Dokuz Eylül Üniversitesi Elektronik Sporlar Kulübü Başkanı ve Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret Bölümü 4. Sınıf Öğrencisi Doğukan Durdağı, e-spor ile elde edilebilecek kariyer fırsatları hakkında açıklamalarda bulundu. Durdağı, bilgisayar oyunlarının strateji, el çabukluğu, taktik gibi becerilerin yarıştığı oyunları elektronik spor kategorisinde değerlendirilebileceğini söyledi.

Elektronik spor ifadesi karşılıklı olarak iki kişinin ya da takımların bir ağ üzerinden bir ortama bağlanarak karşılıklı olarak rekabet etmesi durumuna dayanıyor. Durdağı, eskiden bilgisayara karşı oynanan bu oyunların günümüzde gelişen teknoloji ile online olarak oynanabildiğini ve bu da oyuna katılan kişilerin kıyasıya bir rekabet içerisine girmesini sağladığını, ortaya çıkan bu rekabet ortamının dünyaca bir spor türü olarak kabul edildiğini ifade etti.

Tıpkı normal spor dallarındaki gibi elektronik sporda da profesyonel takımlar bulunuyor. Bu rekabet ortamında iyi olduğunu kanıtlayabilmiş oyuncular, bu takımlarda sözleşmeli oyuncu olarak oynayıp para kazanabiliyorlar. Takımlar ise en iyi olduklarını kanıtlamak için çeşitli turnuvalara katılıyor.

 

İnternetle Tanışanların En Çok Kullandığı Alanlar Tespit Edildi

Türk Telekom tarafından başlatılmış ve yürütülmüş olan bir sosyal sorumluluk projesi kapsamında internet ile tanışan insanların en çok hangi alanları kullandıkları tespit edildi. İnternetle Hayat Kolay adlı bu proje sayesinde birçok insan internet ile tanıştı ve en çok e-devlet işlemlerini kullandı. Bu konu hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorsanız, sizin için düzenlemiş olduğumuz bu İnternetle Tanışanların En Çok Kullandığı Alanlar Tespit Edildi adlı haberimizi incelemeye devam etmenizi öneriyoruz.

Türk Telekom tarafından başlatılmış olan İnternetle Hayat Kolay adlı proje sayesinde 13 bin kişinin internet ile tanıştığı belirtiliyor. Bu proje kapsamında 250 gönüllü çalışanın varlığından bahsediliyor. Bu proje ile ilgili farkındalığı analiz etmek ve gerçekleştirilen bu çalışmanın ne kadar verimli olup olmadığını öğrenmek amacı ile bir de Sosyal Etki Araştırması gerçekleştirildi. Bu araştırma ile internetle tanışan kişilerin yüzde 86 gibi bir oranının internet kullanmaya devam ettiği belirtiliyor. Bu eğitime kadınların ilgisi erkeklerden daha çok oluyor.

Gerçekleştirilen bu eğitimin ardından en çok hangi işlemlerin gerçekleştirildiği şirket tarafından tespit ediliyor. E-devlet işlemlerinden sonra en çok kullanılan alan sosyal medya oluyor. Haber takibi yapma, sesli konuşma ve görüntülü konuşma da sosyal medyayı takip ediyor. Orta yaş grubunun da en çok Facebook’a ilgi duyduğu yapılan açıklamalar arasında bulunuyor. Yapılan bu eğitimden %93 seviyesinde memnuniyet belirtilirken, %83 seviyesinde bu eğitimin daha uzun sürdürmesi gerektiği yönünde düşünceler olduğu biliniyor.

Kendini İfade Etme İsteği Sosyal Medyaya İlgiyi Artırıyor

Sosyal medyayı kullanan birçok insan var. Peki sosyal medya kullanımına sebep olan durumlar nelerdir? Bu konu ile ilgili daha fazla bilgiye erişim sağlamak istiyorsanız, sizin için yayımlamış olduğumuz bu Kendini İfade Etme İsteği Sosyal Medyaya İlgiyi Artırıyor adlı haberimizi incelemeye devam edebilirsiniz.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Koray Bekiroğlu, bu konu ile ilgili bazı açıklamalarda bulundu. İnsanların diğer insanlar tarafından görülmesini sağlamak ve kendini daha iyi ifade ederek beğeni toplamak istemenin insanları sosyal medyaya ittiğini söyleyen Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Koray Bekiroğlu, her insanın böyle bir ihtiyacının olduğunu fakat başka alanlarda bu ihtiyacın karşılanması durumunda sosyal medyaya daha az ihtiyaç duyulduğunu sözlerine ekledi.

Ergenlik çağında bulunan çocukların daha çok sosyal medya üzerinde bulunduğu görülüyor. Hızla gelişen teknoloji ile insanların alışkanlıkları ve günlük faaliyetleri değişiklik gösteriyor. Birçok çocuğun telefon ve internete bağımlı olarak yaşadığı bilinmektedir. Sosyal medya üzerinde çok fazla görülmemeyi ya da aktif olmamayı unutulurum diye değerlendirip, her an sosyal medyada olmaya çaba sarfediyorlar.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Koray Bekiroğlu, çocukların internet ve telefon kullanımlarının sınırlandırılması gerektiğini vurguladı.

Köpeklerin DNA’sının Kökeni Çözüldü

DNA’lar canlı varlıkların içinde bulunan ve onlardaki yaşamsal bilgileri, kökenleri içeren verilere sahip mucizevi bir kodlama sistemidir. Bilim insanları, bu konuda yaptıkları araştırmalarla canlılık tarihine dair çok önemli detaylara ulaşabiliyor. Geçtiğimiz günlerde bilim insanları tarafından yeni keşfedilen bir kurt türünün DNA analizi yapıldı. Yapılan analize göre günümüzde sevdiğimiz evcil dostlarımız olan köpekler, bugünden yaklaşık 40 bin yıl önce kurt türünden ayrılmış olabilir. Bilim insanlarının ulaşmış olduğu  bu veriye göre köpeklerin insanlar tarafından evcilleştirilmesi, bilinenden daha eski tarihlerde olmuş olabilir.

Bir kurdun genomu üzerinde karbon tarihleme yöntemine göre yapılan bir araştırmada kurtlar ve köpekler arasında geçmişten bugüne oluşmuş olan genetik farklılıkların belirlenmesi amaçlandı. Bilim insanlarının yaptığı analize göre kurt ve köpekler günümüzden 27 bin ila 40 bin yıl öncesinde birbirlerinden ayrılmışlar. Son yapılan araştırmalara göre köpeklerin kurtlardan yaklaşık 16 bin yıl önce ayrıldığı belirlenmişti. Yeni yapılan araştırmada, köpeklerin zannedilenden daha uzun bir süredir insan ırkıyla birlikte yaşam sürdüğü ortaya konuldu.

Geçtiğimiz günlerde Current Biology adlı bir dergide yayımlanmış olan bir araştırmada köpeklerin ne zaman ve ne şekilde ortaya çıkmış olabileceğine dair araştırmalara air veriler bulunuyordu, ancak bu araştırmalar köpeklerin nasıl evcilleştirildiği hakkında herhangi bir veri içermiyordu. İsveç Doğal Tarih Müzesi’nden Love Dalen, köpek türünün ortaya çıkışı hakkında detaylı bilgi verebilmek için köpek ve kurtlara ait kalıntılar üzerinde genetik analiz yapılmasının gerekliğini vurgulayarak ilk insanların Buzul Çağı’nda köpeklerden yardım almış olabileceğini ifade etti.

 

 

Teknolojinin Yararları Kadar Zararları da Var

Her geçen gün hızla gelişen teknoloji insanlara birçok olanak sağlamaktadır. Peki teknolojinin gelişmesinin insanlara nasıl katkıları bulunur? Teknolijinin gelişmesinin insanlara zararı var mıdır? Bu gibi bazı soruların yanıtlarını öğrenmek ve teknolojinin yararları ile zararları hakkında daha kapsamlı bilgiye erişmek istiyorsanız, sizin için düzenlemiş olduğumuz bu haberimizi incelemenizi öneriyoruz.

Her geçen hızla gelişmeye devam eden teknoloji sayesinde insanların hayatı oldukça kolaylaştı. İnsanlar günlük hayatlarında gerçekleştirdikleri birçok faaliyette teknolojinin gelişiminden faydalanmaktadır. Teknolojinin gelişmesi ile her an istediğimiz insan ile konuşabiliyoruz. Hatta bu konuştuğumuz insanlar yurtdışından bile olabiliyor.

Teknoloji insanlara iletişim alanında sayılamayacak kadar kolaylık sunuyor. Fakat bu durum faydalı olduğu kadar aynı zaman da insanlara zarar da verebiliyor. İnsanlar artık yüz yüze pek görüşmüyor, çoğunlukla teknolojik ürünler aracılığı ile birbiriyle iletişim kuruyor. Çekirdek bir ailenin yaşadığı evde ise teknolojik ürünlerin artık her alanda olması durumundan dolayı aile arasındaki bağlar azalıyor. Her bir aile bireyi teknolojik bir ürüne daha çok ilgi duyar hale geliyor. Üstelik teknolojik ürünleri insanlar üzerinde bağımlılık yaratıcı bir etkiye sahip oluyor.

Teknolojik ürünler hayatımızı kolaylaştırıyor fakat sağlık açısından bir takım tehlikeler içerebiliyor. Telefon ve bilgisayar kullanımı kambur durma, kol uyuşukluğu ve boyun ağrısı gibi rahatsızlıklar ortaya koyabiliyor. Ayrıca teknolojik ürünler insanların tembelleşmesine de olanak sağlıyor. Bu yüzden her insan teknolojik ürünleri kullanmalı fakat zararları konusunda da bilinçli olmalıdır.