Nükleer Güvenlik Zirvesi açılışında Erdoğan Farkı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin başkenti Washington’da gerçekleştirilen Nükleer Güvenlik Zirvesi’nin açılış oturumuna katıldı.

Konakladığı St. Regis Oteli’nden zirvenin yapıldığı Washington Convention Center’e geçenCumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin yapılacağı salona geçmeden önce, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Çin Devlet Başkanı Şin Cinping ile BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un da aralarında bulunduğu bazı liderlerle sohbet etti.

ERDOĞAN İLE OBAMA’DAN SAMİMİ POZLAR

Liderlerin salondaki yerlerini almalarının ardından “Nükleer Güvenliğin Geliştirilmesine Yönelik Ulusal Eylemler” konulu açılış oturumuna geçildi. Zirve, oturumun ev sahibi ülke olarak ABD Başkanı Barack Obama’nın açılış konuşması ile başladı.

Liderlerin aile fotoğrafı çektirdiği sırada, Obama ile Erdoğan arasındaki samimi yakınlık da görüntülendi.

Aile fotoğrafı sırasında tüm ülke liderlerinin Erdoğan’a nasıl büyük bir saygı ve hayranlık duydukları bu kareden anlaşılıyor.

CHP’den çok kritik ‘Rıza Sarraf’ kararı

Rıza Sarraf’ın duruşmasını izlemek üzere Miami’ye gitmek için görevlendirilen CHP Cezaevi Komisyonu programını iptal ettiğini duyurdu.

Rıza Sarraf’ı tutuklatan savcı Preet Bharara’nın Sarraf’ın kefalet ödemekten vazgeçtiğini ve yargılamanın New York’ta devam edeceğini duyurması nedeniyle Miami’ye gitmesi planlanan CHP heyetinin programını iptal ettiği bildirildi.

CHP’den daha önce yapılan duyuruda, Grup Başkanvekili Özgür Özel başkanlığında, Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Muğla Milletvekili Nurettin Demir, İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan ve avukat Yegane Güley’den oluşan heyetin 3 Nisan Pazar günü saat 13.00’te ABD’ye gideceği bildirilmişti. Sarraf’ı tutuklatan savcı Bharara’nın yargılamanın New York’ta devam edeceğini duyurmasının ardından CHP heyetinin ABD programının iptal edildiği duyuruldu.
 
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cezaevi Komisyonu üyeleriyle birlikte 28 Mart günü Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, ABD’de tutuklu bulunan Reza Zarrab’ın duruşmasını izlemek için Amerika’ya gideceklerini açıklamıştı. CHP’li Özel, ayrıca görevlendirmeyi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığını ifade etmişti.

Rus Taraflı Anlaşma Onaylandı

Komisyon, Türkiye’nin 7 ülkeyle çeşitli tarihlerde imzaladığı anlaşmaları onaylayan kanun tasarılarını görüştü.

Komisyonun kabul ettiği tasarılar arasında,Türkiye ile Rusya Arasında Türkiye Cumhuriyeti Topraklarında Bulunan Rus Defin Yerleri ile Rusya Federasyonu Topraklarında Bulunan Türk Defin Yerleri Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı bulunuyor. Tasarı, daha önceki dönem Dışişleri Komisyonunda kabul edilmiş ancak Genel Kurulda görüşülemediği için kadük olmuştu.

Tasarının gerekçesinde, Birinci Dünya Savaşı yıllarında esir düşen ve esir kamplarında hayatlarını yitirerek Rusya’nın Krasnoyarsk bölgesinde defnedilen Türk askerleri için şehitlik anıtı inşa edilmesi, ayrıca Vladivostok, Petrevski ve Hirov şehirlerinde bulunan Türk askerlerinin mezarlarının künye tespitlerinin yapılarak bu şehirlerde de birer anıt inşa edilmesi, mezar kalıntıları bulunursa, bulunan yerlerde şehitlik yapılmasına dair Milli Savunma Bakanlığıtaleplerininin, 2009’da Moskova Büyükelçiğince Rusya’daki makamlarına iletildiği belirtildi.

Bu talep üzerine Rusya’nın, şehitlikler konusunda iki ülke arasında bir anlaşma imzalanması önerdiği, bu çerçevede hazırlanan, Türkiye ile Rusya Arasında, Türkiye Cumhuriyeti Topraklarında Bulunan Rus Defin Yerleri ile Rusya Federasyonu Topraklarında Bulunan Türk Defin Yerleri Hakkında Anlaşma’nın, 3 Aralık 2012’de imzalandığı kaydedildi.

Anlaşmaya göre, Türkiye ve Rusya, defin yerlerinin belirlenmesine, tesciline katkıda bulunacak, defin yerlerinin düzenlenmesini, bakımını sağlayacak, 1. ve 2. Dünya Savaşları ve diğer askeri savaşlar sonucunda hayatını kaybeden askerlerin naaşlarının nakledilmesi, yeniden defnedilmesine ilişkin konuları çözüme kavuşturacak.

CHP’ye Geçmiş Seçimlerden Borç Var

İşadamı 2014 yerel seçimlerinden kalan alacakları için davaya hazırlanıyor.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 2014 yerel seçimlerinde bir tekstil firmasına yaptırdığı 3 milyon 210 bin parti bayrağı ve flamanın ücretini ödemediği iddia edildi. Aradan iki yıl geçmesine rağmen 2 milyon 202 bin TL alacağını tahsil edemeyen işadamı, CHP İstanbul İl Başkanlığı’na ihtarname çekti ancak il başkanlığı “Siparişi ben vermedim, borç genel merkezindir” dedi. CHP Genel Merkezi’nden de beklediği yanıtı almayan iş adamı, hakkını yasal yollarla aramaya hazırlanıyor.

İddiaya göre Bursa’da bayrak kumaşı ve imalatı konusunda faaliyet gösteren şirket, 2014 Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde CHP için çeşitli boy ve ebatlarda 3 milyon 210 bin parti bayrağı ve flaması yaptı. Tekstil şirketi, 2011 yılından itibaren CHP’ye ürettiği parti bayrağı ve flamaları teslim ediyordu. Yine 2014 Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesinde CHP Genel Başkanlığı’nın bilgisi dahilinde tekstil firmasına parti bayrağı siparişi yapıldı. Hazırlanan yaklaşık 3 milyon 210 bin çeşitli boy ve ebatlardaki ürün, CHP İstanbul İl Başkanlığı’na 27 Ocak, 12 Şubat ve 17 Mart 2014 tarihlerinde teslim edildi.

“SADECE 100 BİN LİRA ÖDEDİLER”

Tekstil firması, toplam 2 milyon 302 bin 131 lira tutan alacağı için kestiği faturaları CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Hasan Karaoğlu ile Metin Bulut’a verdi. CHP’nin o dönemki İstanbul İl Başkanı ve şu anki milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ve Mehmet Diribaş tarafından tekstil firmasına 100 bin lira ödeme yapıldı. Ancak iddiaya göre, tekstil firmasının bakiye 2 milyon 202 bin 131 lira tutarında alacağı, aradan geçen iki yıla rağmen ödenmedi.

ÖDENEK YETERSİZLİĞİ NEDENİYLE PARASINI ALAMADI

Şirket, alacağı için önce CHP İstanbul İl Başkanlığı, ardından CHP Genel Merkezi ile bazı görüşmeler yaptı. İddiaya göre, tekstil firmasına “ödenek yetersizliği” nedeniyle ödeme yapılamadığı bilgisi verildi. Bir süre daha alacağı için bekleyen tekstil firması, CHP’nin borcunu ödememesi üzerine bu defa noterden 4 Şubat 2016 tarihinde ihtarname çekti.

SALICI: “BAYRAKLARI GENEL MERKEZ SİPARİŞ ETTİ BİZ TESLİM ALDIK”

İhtarnameye 16 Şubat 2016 tarihinde cevap veren CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, “İhtara konu borcun kaynağı olan ve yerel seçimlerde kullanılan parti bayraklarının imalatı için muhatap şirkete tarafımdan (CHP İl Başkanı olarak) herhangi bir sipariş verilmemiştir. Bu konu tekstil firması tarafından bilinmekte ve ihtarda da kabul edilmektedir. Borcun kaynağı bayraklar, Genel Merkez tarafından sipariş edilmiş, sadece İl Başkanlığımıza teslim yapılmıştır. Seçim döneminde bu tür bayrak gibi seçim malzemeleri Genel Merkez tarafından sipariş edilip İl Başkanlığımıza teslimi yapılmaktaydı. Bu durum partinin rutin işleyişidir. Bu nedenle borcu kabul etmiyorum. Muhatap şahsım değil siparişi veren Genel Merkezdir” diyerek borcu kabul etmedi

“KILIÇDAROĞLU’NUN BİLGİSİ VE ONAYI YOK”

CHP İstanbul İl Başkanlığı ve Oğuz Kaan Salıcı’nın borcu kabul etmemesi üzerine tekstil şirketi bu defa, CHP Genel Merkezi ile Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na bir ihtarname gönderdi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun avukatı Mustafa Kemal Çiçek de 15 Şubat 2016 tarihinde tekstil şirketine cevap ihtarnamesi gönderdi. Cevap ihtarnamesinde parti bayrağı ve alacağı için CHP Genel Başkanının ihtarnameye konu edilmesini anlamlandırmanın kabul edilemez olduğunu belirten avukat Çiçek, “Bu kapsamda müvekkilim Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve Genel Başkanı olduğu partinin söz konusu iddialara ilişkin olarak hiçbir bilgisi, onayı, icazeti ve muvafakati bulunmamaktadır” dedi. 2 milyon 202 bin liralık alacağı için muhatap bulamayan tekstil şirketi, şimdi yasal yollara başvurmaya hazırlanıyor.

“BİZE NAZİKÇE KAPIYI GÖSTERDİLER”

Daha önce CHP’den yine iş aldıklarını belirten şirket ortaklarından Mehmet Efe, “2011 yılında da CHP ile çalışmamız oldu. İstenilen siparişi teslim ettikten sonra ödememizi aldık. 2014 yerel seçimlerinde ise gelen talebi karşıladık. Toplamda 3 milyon 200 bin adet bayrağı 2 aylık süreç içerisinde sevk ettik. CHP İstanbul İl Başkanlığı’na 5 TIR ile bütün bayrakları teslim ettik. Ama ödemenin genel merkezden yapılacağı ifade edildi. Ankara ise bize, ‘bayrakları kime teslim ettiyseniz ödemenizi ondan talep edin’ diyerek nazikçe kapıyı gösterdi” diye konuştu.

“BAZI KİŞİLER BİZLERİ TEHDİT ETTİ”

Toplamda alacakları paradan şuana kadar sadece 100 bin liralık kısmını aldıklarını belirten Efe, “CHP İstanbul İl Başkanlığı bize, bu parayı ödeyeceklerini ama ödenek yetersizliğinden dolayı bunu gerçekleştiremediklerini açıkladı. Ama belli aralıklarla ödemeyi yapacaklarını da ifade ettiler. Bu süreç içerisinde biz de üzerimize düşen görevi yaptık. Ama 2 yıl geçmesine geri kalan 2 milyon 200 bin liralık bakiyeden hiç ödeme yapılamadı. Biz de avukatımız vasıtasıyla gereken yerlere ihtarname çektik. Bazı kişiler olumlu yaklaşırken, bazı kişiler ise bizlere tehdit etmeye kalktı. Bu ticari bir borçtur. Böyle tehdit telefonları almak bizleri derinden üzmüştür” dedi.

Türkiye’den Ermenistan’a: Son verin

Dışişleri Bakanlığı, Azerbaycan’a yönelik saldırıları kınayarak, Ermenistan’ı ateşkese uymaya ve çatışmalara bir an önce son vermeye çağırdı

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Ermenistan tarafından dün gece temas hattında Azerbaycan’a yönelik olarak başlatılan topçu ateşleri ve sivil halkı da etkileyen saldırıların “kınandığı” belirtildi.

“Şehit olan Azerbaycanlı kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz. Ermenistan’ı ateşkese uymaya ve çatışmalara biran önce son vermeye davet ediyoruz” ifadesine yer verilen açıklamada, Ermenistan’ın yaklaşık çeyrek asırdır Azerbaycan’ın topraklarının beşte birini işgal altında tuttuğu hatırlatıldı.

“Söz konusu işgal sona ermediği ve Ermenistan saldırgan tutumundan vazgeçmediği müddetçe benzer çatışmaların yaşanmaya devam etme riski maalesef mevcuttur. Bu çerçevede, Ermenistan’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarını da göz önüne alarak barışçı yollardan işgale bir an önce son vermesi yönündeki çağrımızı yineliyoruz” ifadelerine yer verilen açıklamada, Yukarı Karabağ ihtilafının çözümü için oluşturulan AGİT Minsk Grubu’nun bir üyesi olan Türkiye’nin, ihtilafa Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü ve egemenliği çerçevesinde adil ve kalıcı bir çözüm bulunması yönündeki çabaları desteklemeyi sürdüreceği vurgulandı.

Açıklamada, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Azerbaycanlı mevkidaşı Elmar Memmedyarov’u arayarak, çatışmalarda şehit düşen Azerbaycan askerleri için taziye dileğinde bulunduğu da kaydedildi.

Akşener: Kimseyi yarı yolda bırakmam

Gümüşhane’de partililerle bir araya gelen Meral Akşener önemli açıklamalarda bulundu.

Görevden alınan parti mensuplarının düzenlediği program çerçevesinde geceyi Gümüşhane’de geçiren MHP Genel Başkan adaylarından Meral Akşener, busabah da konakladığı otelin salonunda partililerle bir araya gelerek açıklamalarda bulundu. MHP yönetiminin, muhaliflerin açtığı ve 8 Nisan’da görülecek davaya ilişkin, Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yetkisiz olduğu görüşünün savunulduğu raporu mahkemeye sunmasını değerlendiren Akşener, “Bu güne kadar bu tür emsal müracaatlar Sulh Hukuk Mahkemeleri’nde görülmüş. Alınan kararların uygulanma yönleri var. Dolayısıyla elbette genel merkez itirazlarını sürdürecektir. Biz de iddiamızı sürdüreceğiz. Sonuçta kararı Sulh Hukuk Mahkemesi verecek. Hukukun üstünlüğüne ve yargıçların bağımsızlığına biz uyuyoruz. Herkesi mutlu eden bir karar çıkacağını düşünüyorum” dedi.
 
MUTLAKA ÇOK DAHA ADAY ÇIKACAKTIR
 
Bugüne kadar hiç kimseyi yarı yolda bırakmadığını ve partililerin kararlarına uyacağını vurgulayan Akşener şöyle konuştu:
 
“Şu an itibariyle 3 arkadaşımızın imza toplayarak adaylığı söz konusu. Mutlaka çok daha aday çıkacaktır. Diyelim ki delege beni seçmedi; buna kesinlikle uyacağım. Eğer kongre olmaması söz konusu olursa da genel bir talep doğrultusunda adaylığım söz konusu. Diyelim ki arzu etmediğimiz bir sonuç çıktı. Toplayacağım arkadaşlarımı, ne karar verirlerse ona uyacağım. Derlerse ki, ‘Haydi abla, eve git’, hay hay. Ya da ‘2018’e yürüyeceksin’ ona da hay hay. Kader birliği ettik. Bu güne kadar hiç kimseyi yarı yolda bırakmadım, bırakmayacağım da.”
 
MHP’NİN POTANSİYELİ İKTİDAR POTANSİYELİDİR
 
Başkanlık sistemini eleştiren ve partisinin potansiyelinin iktidar potansiyeli olduğuna işaret eden Akşener, “Başkanlık sistemi gibi Türkiye’nin her türlü anlayışını, hukukunu ve rejimini değiştirecek bir iddianın ve çalışmanın olduğu dönemde Milliyetçi Hareket Partisi’nin yenilenmesinin, Türkiye’nin bu içinde bulunduğu şartlardan kurtulması için çok önemli bir adım olacağına inanıyorum. Bütün anketlerde son derece yüksek rakamlar çıkıyor. Sizlerde görüyorsunuz. Milliyetçi Hareket Partisi’nin potansiyeli iktidar potansiyelidir. Milletimiz de, ‘Haydi artık, buyurun gelin’ demektedir. Biz de bu çağrıya uyuyoruz” diyerek açıklamalarını noktaladı.
 
Meral Akşener, açıklamanın ardından Bayburt’a hareket etti.
 

Erdoğan ile Obama Beyaz Saray’da Görüştü!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Washington’daki ikili temasları kapsamında ABD Başkanı Obama ile görüştü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Washington’daki ikili temasları kapsamında ABD Başkanı Barack Obama ile bir araya geldi. Beyaz Saray’daki ikili görüşme yaklaşık 50 dakika sürdü.

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, ikili görüşme, ABD Başkanı Obama’nın Washington’daki Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne katılan devlet ve hükümet başkanları onuruna Beyaz Saray’da verdiği yemek sonrasında gerçekleşti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Obama arasındaki ikili görüşme yaklaşık 50 dakika sürdü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama arasındaki görüşmede bölgesel güvenlik, terörle mücadele ve mültecilerle alakalı olarak Türkiye-ABD arasındaki işbirliği konusunun ele alındığı bildirildi.

Cumhurbaşkanlığından yapılan basın açıklamasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Obama’nın Washington’daki Nükleer Güvenlik Zirvesi çerçevesinde Beyaz Saray’da ikili görüşme gerçekleştirdiği belirtildi.

DAEŞ’İ ORTADAN KALDIRMA MUTABAKATI

Görüşmede bölgesel güvenlik, terörle mücadele ve mültecilerle alakalı olarak Türkiye-ABD arasındaki işbirliği konusunun ele alındığı bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“ABD Başkanı Obama, şahsı ve halkı adına, Diyarbakır’daki terör saldırısında hayatlarını kaybedenler için taziye, yaralılar için de şifa dileklerini ileterek, Türkiye’nin güvenliği ve terörizme karşı ortak mücadele hususundaki desteklerini teyit etmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Obama, DAEŞ’i geriletme ve ortadan kaldırmaya yönelik ortak çabaları daha artırmak için neler yapılabileceği konusunu da ele almışlardır.”

 

Davutoğlu’ndan İstiklal Marşı paylaşımı

Başbakan Davutoğlu, Diyarbakır ziyaretinde İstiklal Marşı’nı okuyan Kübra Hilal’in görüntüsünü sosyal medya hesabı Facebook’tan paylaştı.

Başbakan Davutoğlu, Diyarbakır ziyaretinde İstiklal Marşı’nı okuyan Kübra Hilal’in görüntüsünü sosyal medya hesabı Facebook’tan paylaştı. Eşi Sare Davutoğlu ve bazı bakanlarla dün Diyarbakır’da temaslarda bulunan Davutoğlu, AK Parti İl Başkanlığını ziyaretinde bir sürprizle karşılaştı. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu, “Sayın Başbakanım, ben Kürt kızı Kübra Hilal. Diyarbekirimize hoşgeldiniz” sözleriyle selamlayan küçük kız çocuğu, İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını okudu. Başbakan Davutoğlu, İstiklal Marşı’nı okuyan Hilal’i kucağına alarak öptükten sonra minik kıza hediye verdi.

“EN GÜZEL HEDİYE İSTİKLAL MARŞI”

Facebook hesabından görüntüleri paylaşan Başbakan Davutoğlu, “Diyarbakır’da verilen en güzel hediye Kürt kızı Hilal’in okuduğu İstiklal Marşı idi. Hilal’imi gözlerinden öpüyorum. Ailesini de gönülden tebrik ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

İşte ambargoyu delen ABD’li şirketler

İran 1979’dan itibaren ambargo altına girdi. Bu süreçte Amerikalılar ambargoyu defalarca deldi.

Taha Dağlı’nın analizi…

80’lerin ortalarında İran-Irak savaşı sırasında Amerikalılar, İran’a gizliden silah satıyordu.
Sonrasında o silah satışı ortaya çıkarıldı ve İrangate olarak tarihe geçti.

2000’lerden itibaren devreye Amerikalı finans şirketleri girdi.

Bu kez kara para aklama dönemi başladı.

Çok sayıda ünlü şirketin, İran ambargosunu delip, kara para akladığı ortaya çıktı.
İşte o şirketler.

1-HBUS ve HBME

HSBC’nin ABD’deki alt şirketleri. 

2001-2007 yılları arasında İran bankalarıyla aralarında tam 25 bin işlem tespit edildi.
Toplamda İran ile 19,4 milyar dolarlık bankacılık işlemi yaptıkları ortaya çıkarıldı.

2-VANGUARD GROUP

İran’ın kuzeybatısında otoyol ve metro projelerinde adı geçen ABD’li şirketlerin başında geliyordu.

Otoyol projesi için 1 milyar Dolar, metro projesi için ise 800 milyon Dolarlık işlemleri ortaya çıktı.

3-STANDART CHARTERED BANK

HSBC gibi o da İngiliz bankası ancak Amerika’daki birimi vasıtasıyla İran’a yönelik ambargoyu delip, kara para aklamaktan yakalanan finans şirketlerinden biri. İran hükümetiyle 250 milyar dolar tutarında 60 bin gizli işlem gerçekleştirdikleri ortaya çıkarıldı.

4-JP MORGAN

JP Morgan, ambargo sürecinde defalarca ambargoyu delen şirketlerin başında geliyor. Bu ihlallerin çoğu İran’a yönelik denizyolu ticaretiyle gerçekleştirilmiş. Ambargo delmek ve kara para aklamakla birlikte İran’a yatırımları da oldu, 2009’da İran’a 3 milyon dolar kredi verdiği de ortaya çıkarıldı.

JP Morgan’ın adı İran’la altın kaçakçılığında da anılıyor. 24 Mayıs 2006 günü 32 bin ons altın yani yaklaşık 20,5 milyon dolarlık altın alışverişi yapıldığı da kayıtlara geçen bilgilerden.

Bu şirketin ambargo ihlali ve kara para sabıkasında ayrıca Küba ve Sudan’a yönelik ticari hamlelerinin olduğu da Amerika Hazine Bakanlığı tarafından tespit edildi.

5-FIDELITY MANAGEMENT

2011’e kadar İran bu şirket üzerinden ABD’ye günlük 2,5 milyon varil petrol ihracatı gerçekleştirilmiş. 2011’de ortaya çıkarılan kaçakçılığın ardından bu oran günlük 1 milyon varile indirilmiş.

MOODY’S

Ambargoyu delip kara para aklamakla suçlanan ABD’li şirketler listesinde T. Rowe Price Associates, Inc ile Principal Management Group’un da adları var.

Söz konusu bu firmalarla ilgili dikkat çekici bir ayrıntı daha var.

O da Vanguard Group ile T. Rowe Price Associates’in, Kredi Derecelendirme kurumu Moody’s’in ortaklarından olması.

Moody’s, Türkiye’nin IMF’ye kapıları kapatmasının ardından kredi notlarını düşürmesiyle tanınıyor.

Türkiye’ye yatırım yapmayı planlayan yabancılara, “bu ülkenin kredi notu düşük, yatırım yapılamaz seviyede” diye uyarıda bulunmuştu.

Ancak Moody’s iştiraki olan 2 şirket, Amerika’da faaliyet halinde ve yıllardır İran’a yönelik ambargoyu deldikleri biliniyor.

Görünen ki Amerika, 1979’dan 2015’e kadar devam eden süreçte bir ambargo oyunu oynamış.

Kendi şirketleri ile ambargoyu istediği gibi delip, para aklamış.

BM’in ambargo kurallarını da tek taraflı olarak düzenleyip, İran’la ticaretine devam etmiş.

CHP’ye 2014 seçiminden kalma borç şoku!

İşadamı 2014 yerel seçimlerinden kalan alacakları için davaya hazırlanıyor.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 2014 yerel seçimlerinde bir tekstil firmasına yaptırdığı 3 milyon 210 bin parti bayrağı ve flamanın ücretini ödemediği iddia edildi. Aradan iki yıl geçmesine rağmen 2 milyon 202 bin TL alacağını tahsil edemeyen işadamı, CHP İstanbul İl Başkanlığı’na ihtarname çekti ancak il başkanlığı “Siparişi ben vermedim, borç genel merkezindir” dedi. CHP Genel Merkezi’nden de beklediği yanıtı almayan iş adamı, hakkını yasal yollarla aramaya hazırlanıyor.

İddiaya göre Bursa’da bayrak kumaşı ve imalatı konusunda faaliyet gösteren şirket, 2014 Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde CHP için çeşitli boy ve ebatlarda 3 milyon 210 bin parti bayrağı ve flaması yaptı. Tekstil şirketi, 2011 yılından itibaren CHP’ye ürettiği parti bayrağı ve flamaları teslim ediyordu. Yine 2014 Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesinde CHP Genel Başkanlığı’nın bilgisi dahilinde tekstil firmasına parti bayrağı siparişi yapıldı. Hazırlanan yaklaşık 3 milyon 210 bin çeşitli boy ve ebatlardaki ürün, CHP İstanbul İl Başkanlığı’na 27 Ocak, 12 Şubat ve 17 Mart 2014 tarihlerinde teslim edildi.

“SADECE 100 BİN LİRA ÖDEDİLER”

Tekstil firması, toplam 2 milyon 302 bin 131 lira tutan alacağı için kestiği faturaları CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Hasan Karaoğlu ile Metin Bulut’a verdi. CHP’nin o dönemki İstanbul İl Başkanı ve şu anki milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ve Mehmet Diribaş tarafından tekstil firmasına 100 bin lira ödeme yapıldı. Ancak iddiaya göre, tekstil firmasının bakiye 2 milyon 202 bin 131 lira tutarında alacağı, aradan geçen iki yıla rağmen ödenmedi.

ÖDENEK YETERSİZLİĞİ NEDENİYLE PARASINI ALAMADI

Şirket, alacağı için önce CHP İstanbul İl Başkanlığı, ardından CHP Genel Merkezi ile bazı görüşmeler yaptı. İddiaya göre, tekstil firmasına “ödenek yetersizliği” nedeniyle ödeme yapılamadığı bilgisi verildi. Bir süre daha alacağı için bekleyen tekstil firması, CHP’nin borcunu ödememesi üzerine bu defa noterden 4 Şubat 2016 tarihinde ihtarname çekti.

SALICI: “BAYRAKLARI GENEL MERKEZ SİPARİŞ ETTİ BİZ TESLİM ALDIK”

İhtarnameye 16 Şubat 2016 tarihinde cevap veren CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, “İhtara konu borcun kaynağı olan ve yerel seçimlerde kullanılan parti bayraklarının imalatı için muhatap şirkete tarafımdan (CHP İl Başkanı olarak) herhangi bir sipariş verilmemiştir. Bu konu tekstil firması tarafından bilinmekte ve ihtarda da kabul edilmektedir. Borcun kaynağı bayraklar, Genel Merkez tarafından sipariş edilmiş, sadece İl Başkanlığımıza teslim yapılmıştır. Seçim döneminde bu tür bayrak gibi seçim malzemeleri Genel Merkez tarafından sipariş edilip İl Başkanlığımıza teslimi yapılmaktaydı. Bu durum partinin rutin işleyişidir. Bu nedenle borcu kabul etmiyorum. Muhatap şahsım değil siparişi veren Genel Merkezdir” diyerek borcu kabul etmedi

“KILIÇDAROĞLU’NUN BİLGİSİ VE ONAYI YOK”

CHP İstanbul İl Başkanlığı ve Oğuz Kaan Salıcı’nın borcu kabul etmemesi üzerine tekstil şirketi bu defa, CHP Genel Merkezi ile Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na bir ihtarname gönderdi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun avukatı Mustafa Kemal Çiçek de 15 Şubat 2016 tarihinde tekstil şirketine cevap ihtarnamesi gönderdi. Cevap ihtarnamesinde parti bayrağı ve alacağı için CHP Genel Başkanının ihtarnameye konu edilmesini anlamlandırmanın kabul edilemez olduğunu belirten avukat Çiçek, “Bu kapsamda müvekkilim Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve Genel Başkanı olduğu partinin söz konusu iddialara ilişkin olarak hiçbir bilgisi, onayı, icazeti ve muvafakati bulunmamaktadır” dedi. 2 milyon 202 bin liralık alacağı için muhatap bulamayan tekstil şirketi, şimdi yasal yollara başvurmaya hazırlanıyor.

“BİZE NAZİKÇE KAPIYI GÖSTERDİLER”

Daha önce CHP’den yine iş aldıklarını belirten şirket ortaklarından Mehmet Efe, “2011 yılında da CHP ile çalışmamız oldu. İstenilen siparişi teslim ettikten sonra ödememizi aldık. 2014 yerel seçimlerinde ise gelen talebi karşıladık. Toplamda 3 milyon 200 bin adet bayrağı 2 aylık süreç içerisinde sevk ettik. CHP İstanbul İl Başkanlığı’na 5 TIR ile bütün bayrakları teslim ettik. Ama ödemenin genel merkezden yapılacağı ifade edildi. Ankara ise bize, ‘bayrakları kime teslim ettiyseniz ödemenizi ondan talep edin’ diyerek nazikçe kapıyı gösterdi” diye konuştu.

“BAZI KİŞİLER BİZLERİ TEHDİT ETTİ”

Toplamda alacakları paradan şuana kadar sadece 100 bin liralık kısmını aldıklarını belirten Efe, “CHP İstanbul İl Başkanlığı bize, bu parayı ödeyeceklerini ama ödenek yetersizliğinden dolayı bunu gerçekleştiremediklerini açıkladı. Ama belli aralıklarla ödemeyi yapacaklarını da ifade ettiler. Bu süreç içerisinde biz de üzerimize düşen görevi yaptık. Ama 2 yıl geçmesine geri kalan 2 milyon 200 bin liralık bakiyeden hiç ödeme yapılamadı. Biz de avukatımız vasıtasıyla gereken yerlere ihtarname çektik. Bazı kişiler olumlu yaklaşırken, bazı kişiler ise bizlere tehdit etmeye kalktı. Bu ticari bir borçtur. Böyle tehdit telefonları almak bizleri derinden üzmüştür” dedi.