10. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı MEB Yayınları Sayfa 102

Değerli öğrencilerimiz MEB yayınları 10. Sınıf Din Kültürü ders kitabının tamamı sayfalarının cevapları sayfamızda yer almaya devam ediyor. Eğitim bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve amaçlı olarak istenen değişiklikleri meydana getirme sürecidir. Birçok bilim dalının ihtiyaç duyduğu alanlardan biri olan Aradığınız kitabın ilgili sayfasının çözümleri aşağıda yer almaktadır. Eğer doğru sayfayı görmüyorsanız muhtemelen çözümü henüz yapılmamıştır. Bununla birlikte  bir bilgiyi ilişkilendirme yapmadan papağan gibi tekrar etmek de etkisiz bir öğrenmedir. Özellikle yeni öğrendiğiniz bir bilgiyi uykudan önce yani o gün içerisinde tekrar etmezseniz  %50″sini unutursunuz. Bir hafta içerisinde tekrar etmezseniz % 70″ni unutursunuz. Geriye gördüğünüz gibi çok az bilgi kalıyor ki bu kadarcık bilgiyle hiçbir başarı elde edilmez.

Okul dönemi boyunca tüm derslerinizde işinize yarayacak ders kitabı cevaplarını yanıtlamayı sürdürüyoruz. Eğer ilgili sayfanın cevaplarını göremiyorsanız bu sayfa muhtemelen çözülmemiştir. Bu durumda kısa bir süre sonra sitemizi yeniden ziyaret ediniz. Öğrencilerimize tavsiyemiz buradaki cevapları kitaplarına geçirmeden önce kendiniz yapıp burayı sadece kontrol amaçlı kullanmanızdır. Herkese okullarında başarılar diliyoruz.

Sayfanın Cevapları:

10. Sınıf Meb Yayınları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 102 Cevabı 2017 – 2018 Yeni Müfredat

10. Sınıf Meb Yayınları Ortaöğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 102 Cevabı 

“Bosna Ruhbanlarına Sultan Mehmet Han Merhumun Verdiği Ahitnamenin Suretidir. (883/1478) Nişan-ı hümayun şu ki: Ben ki Sultan Mehmet Han’ım, üst ve alt tabakada bulunan bütün halk tarafından şu şekilde bilinsin ki bu fermanı taşıyan Bosna rahiplerine lütufta bulunup şu hususları buyurdum: Söz konusu rahiplere ve kiliselerine hiç kimse tarafından engel olunmayıp rahatsızlık verilmeyecektir. Bunlardan gerek ihtiyatsızca memleketimde duranlara ve gerekse kaçanlara emnü eman olsun ki memleketimize gelip korkusuzca sakin olsunlar ve kiliselerinde yerleşsinler. Ne ben ne vezirlerim ne de halkım tarafından hiç kimse bunlara herhangi bir şekilde karışıp incitmeyecektir. Kendilerine, canlarına, mallarına, kiliselerine ve dışarıdan memleketimize getirecekleri kimselere yeri ve göğü yaratan Allah hakkı için, Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.) hakkı için, yedi Mushaf hakkı için, yüz yirmi dört bin peygamber hakkı için ve kuşandığım kılıç için en ağır yemin ile yemin ederim ki yukarıda belirtilen hususlara söz konusu rahipler benim hizmetime ve benim emrime itaatkâr oldukları sürece hiç kimse tarafından muhalefet edilmeyecektir.”
(Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, Cevdet, Adliye, Nr. 1289.)

Yukarıdaki metni, inanç ve ibadet özgürlüğü açısından değerlendiriniz.

  • Cevap: Hiç kimse, bir kimsenin ibadetine karışamaz, herkes istediği dine inanır zorlama olamaz. Kimse rahiplere ve kiliselere zarar veremez vermemelidir.