10. Sınıf Coğrafya Ders Kitabı Gün Yayınları Sayfa 64

Değerli öğrencilerimiz Gün yayınları 10. Sınıf Coğrafya ders kitabının tamamı sayfalarının cevapları sayfamızda yer almaya devam ediyor. Eğitim bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve amaçlı olarak istenen değişiklikleri meydana getirme sürecidir. Birçok bilim dalının ihtiyaç duyduğu alanlardan biri olan Aradığınız kitabın ilgili sayfasının çözümleri aşağıda yer almaktadır. Eğer doğru sayfayı görmüyorsanız muhtemelen çözümü henüz yapılmamıştır.  Bol kitap ve gazete okuyarak kelime haznesini güçlendirmek ve kelimelerin cümle içinde kullanımlarını öğrenmek kuşkusuz bu noktada en güzel çalışmalardan biridir. Kelime haznesinin güçlü olması kişinin hızlı düşünme gücünü arttıracak, bunun yanında sağlam ve etkili düşünmesini de sağlayacaktır. Bunun için anlamı bilinmeyen kelimelerle karşılaşıldığında o kelimeyi hemen sözlükten araştırmak, imla kılavuzundan kelimenin kullanımına bakmak da önemli bir öğrenme yoludur.

Okul dönemi boyunca tüm derslerinizde işinize yarayacak ders kitabı cevaplarını yanıtlamayı sürdürüyoruz. Eğer ilgili sayfanın cevaplarını göremiyorsanız bu sayfa muhtemelen çözülmemiştir. Bu durumda kısa bir süre sonra sitemizi yeniden ziyaret ediniz. Öğrencilerimize tavsiyemiz buradaki cevapları kitaplarına geçirmeden önce kendiniz yapıp burayı sadece kontrol amaçlı kullanmanızdır. Herkese okullarında başarılar diliyoruz.

Sayfanın Cevapları:

8.Sınıf İnkılap Tarihi Tuna Yayınları Çalışma Kitabı 64.Sayfa Cevapları


 HAİN SALDIRI
Suikastın İzmir’in Kemeraltı semtinde yapılması planlandı. Buradaki kavşakta dönmek için yavaşlayacak olan Mustafa Kemal Paşa’nın otomobiline; Ziya Hurşit Bey’in kaldığı Gaffarzâde Oteli ve “Gürcü” Yusuf ile “Laz” İsmail’in bulunduğu otelin altındaki berber dükkânından ateş edilecek ve bomba atılacaktı. Bu sırada yan sokaktaki otomobilde bekleyecek olan “Çopur” Hilmi ve “Giritli” Şevki ile birlikte olay yerinden kaçılması ve daha sonra bir motorla Sakız Adası’na geçilmesi planlandı. Ancak 14 Haziran günü İzmir Valisi Kâzım Bey tarafından Mustafa Kemal Paşa’ya çekilen telgraf sonrasında kendisinin İzmir’e seyahatini ertelemesi üzerine plan gün yüzüne çıkarıldı. 15 Haziran 1926’da “Giritli” Şevki’nin İzmir Valiliğine yazdığı mektupta ise suikastın kimler tarafından düzenleneceği bilgisi yer aldı. Kısa bir müddet sonra dört kişi yakalandı ve suçlarını itiraf etti.

KAMUOYUNDA SUİKASTIN YANKILARI
Suikast haberinin duyulması, yurdun her yanında özellikle de İzmir’de büyük üzüntü ve galeyan yarattı.
Bu sırada Anadolu Ajansına bir demeç veren Gazi Mustafa Kemal Ata­türk, demecinin sonunda halkına olan güvenini şöyle dile getiriyordu:
“—Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türki­ye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Ve Türk milleti emniyet ve sa­adetini zamin prensiplerle medeniyet yolunda tereddütsüz yürümeye devam edecektir.”
Atatürk, kızgın ve sinirli bir halde olan ve büyük bir sevgi coşkunlu­ğu içinde, kalmakta olduğu Naim Paşa Oteli’nin önünde biriken halkı se­lâmlayarak “….. Ben ölürsem bile soylu ulusumun, beraber yürümekte olduğumuz yoldan ayrılmayacağına inancım vardır. Bu nedenle gönül ra­hatlığı içindeyim” diye konuştuğu sözlerine şöyle devam etti. “Düşmanlarımızı istedikleri kadar düşündükleri iğrenç çarelere başvursunlar. Onların son güçleri ile yapacakları davranışlar, bizim devrim ateşimizi söndüremez.” 
Gazetelerde çıkan yazılar da halkın heyecanını dile getiriyordu. Falih Rıfkı Atay Hakimiyet-i Milliye’de şöyle yazıyordu:
“Ona düşmanlık Türk milleti arasında vatan hıyanetinin en bariz alameti olmuştur. Türk milletinin hiçbir düşmanı O’nu sevmez ve O’nu sevmeyen Türk milletinin dostu değildir. İki üç seneden beri en adi garezkarların bile güya onu kastetmiyor gibi görünmelerinin sebebi bu idi
Şimdi memleketin her köşesinden bütün halk yığınları teskin edile­mez bir kin ve istirahla (nefretle) çileden çıkmış bir haldedir. Herkesin ağzından aynı sual çıkıyor: — Sana da mı Mustafa Kemal?”