Yazar: sumeyye

Paralel Yapının izinsiz dinlemelerinde son durum. İşte haberin detayları…

Paralel yapı yasa dışı dinlemelerini İstanbul’dan yürütüyordu. Soruşturma kapsamında içeri alınan ancak daha sonra serbest kalan 9 kişinin 5’i tekrar sorgulamaya alındı.

Davaya, İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bakıyordu. Paralel Yapı operasyonu dahilinde haklarında tutuklama kararı çıkarılan 9 kişi daha sonra serbest bırakılmıştı.

İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği, daha önce serbest bıraktığı Özgür Nikbay, Halil Hilal Seyfi ile polisler memurları Fatih Atalay, Ahmet Özdil ve İbrahim Aslanın tekrar yakalanmasını istedi.

İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği yakalama kararı için şunları neden olarak sundu; “bu şahıslar üzerinde yoğun şüphelerin bulunması, nitelikli ve çok sayıda suça karışmaları, verilebilecek cezanın alt ve üst hududu, şahısların ülkeyi terk etme ihtimallerinin olması, soruşturmanın devam etmesi ve ölçülülük ilkesine göre haklarında adli kontrol kararının yetersiz kalması”…

İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği içeri alınan 9 kişiden yalnızca 5 i hakkında bu kararı uyguladı.

Paralel Yapı operasyonu 12 Kasım’da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca gerçekleştirilmişti. Operasyonda 17 polis için soruşturma başlatıldı. Ancak 8’i serbest kaldı ve  9’u ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. Daha sonra İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği sanıkların beraatine karar verdi ve bu 9 şahıs serbest kaldı. Savcılık ise bu serbest kalma kararına karşı itirazda bulunmuştu. Savcılığın itirazı değerlendirildi ve haklı bulundu.

Bu bağış insanlık örneği. Bu bağış göz yaşartıyor. İşte haberin detay…

Fransa’da ikamet eden Ali Dal, insanlığına örnek olacak bir davranış sergiledi. Ali Dal Eskişehir’de bulunan evini bir şehit ailesine bağışladı.

Ali Dal, Fransa’dan çıkıp gelerek şehit Astsubay Necdet Aydoğdu’nun ailesine Eskişehir’de ki evini bağışladı.

Bağışı yapan Dal ve ailesi şehit astsubayın ailesiyle Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu’nun makamında buluştu. İki ailede yoğun duygular yaşadı. Zaman zaman ikisinin de boğazına kelimeler düğümlendi, konuşamadılar. ordu valisi İrfan Balkanlıoğlu, bu takdire şayan davranıştan dolayı Ali Dal ve ailesine şükranlarını sundu.

Vali Balkanlıoğlu bu karşılaşmaya nasıl aracı olduklarını anlattı. Dal’ın ilk önce kendilerine müracaat ettiğini, Diyarbakır’da şehit düşen Astsubay Necdet Aydoğdu’nun ailesinin yaşam sürdüğü evi haberlerden gördüğünü ve çok üzüldüğünü dile getirdi. Dal’ın Eskişehir de yazdan yaza kullandıkları evlerini bu aileye hediye etmek istediklerini ve bu nedenle bize ulaştığını kaydetti.

Balkanlıoğlu, Dal ailesini de bu devir teslim de konuk etmek istediklerini ve yüz yüze teşekkürlerini bildirmek istediklerini ve bu yüzden şehre davet ettiklerini de anlattı. Ayrıca Dal ailesine tekliflerini geri çevirmedikleri için teşekkür etti. ” Bu örnek davranışların ülkemizde çoğalmasını istiyoruz.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Dal, tapuyu Şehit Astsubay’ın eşine teslim ederken göz yaşlarına engel olmakta güçlük çekti. ”Böyle acılı günlerde birlik ve beraberlik en önemli duygudur. Bizler kardeşiz. Şehit Astsubayımızın ailesinin o evde kalmasına gönlüm razı gelmezdi” şeklinde konuştu.

Artık engelli vatandaşlarımızda rahatlıkla toplu taşıma araçlarını kullanabilecek. Çünkü, şehir içi yolcu taşıması yapan firmaların araçları engellilere uygun hale olarak yapılmaz ise ruhsat alamayacak. İşte haberimizin detayları…

”Engelliler Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Hazırlanan Kanun Teklifi” geçtiğimiz günlerde meclisten geçti.

Kanun yürürlüğe girdiği andan itibaren üretilen servis ve toplu taşıma araçlarında engellilerin erişebileceği hizmetler olmaz ise ulaşım firmalarının yolcu taşımaya ilişkin gerekli olan izinleri ve ruhsatları alması imkansız.

Düzenleme yasalaşır yasalaşmaz engelli vatandaşlara ilişkin erişim kolaylığı şehir içi toplu taşıma araçlarında aranacak kriter olacak. Şehir içi toplu taşıma ini ve ruhsatı almak isteyen araçlar öncelikle bu kuralları araçlarına uygulaması gerekmekte.

Kanunda öngörülen engelli vatandaşlara toplu taşıma araçlarında erişim kolaylığı sağlanmazsa karayoluyla turizm taşımacılığı yapan veya şehirlerarası toplu taşıma hizmeti veren, servis taşımacılığı yapan gerçek ve tüzel  kişilere maddi bir yaptırım uygulanacak. Yani kanuna uymayan firmalar idari para cezasıyla karşılaşacak. Buna ek olarak araçlarının ruhsat, izin ve toplu taşıma yapabilmelerine dair belgeleri alamayacak. Böylelikle engelli vatandaşlarımızın toplu taşıma araçlarını kolaylıkla kullanabilmesi için gerekli tüm yasalar çıkarılmış durumda.

Cübbeli Ahmet hoca bu seferde bilim dünyasına el attı. Geçtiğimiz günlerde uzay araştırmaları hakkında söyledikleri yüzünden çok eleştiri alan Cübbeli Ahmet’i, Pelin Dinç savundu. İşte haberin detayı..

Geçtiğimiz günlerde Cübbeli Ahmet hoca verdiği bir sohbet esnasında açılan bir konu üzerinde uzay çalışmalarını komik bulduğunu söylemiş ve bununla kalmamış,” Manyak, manyak işler” benzetmesini kullanmıştı.

Ancak Hocanın bu yorumu beğenilmemiş ve çok eleştiriye maruz kalmıştı. Yalnızca uzay bilimcileri değil din bilimcileri de hocanın söylediklerine katılmadıklarını dile getirdiler.

Televizyon programına çıkan uzay bilimciler Cübbeli Ahmet kocayı bu söyleminden dolayı yerden yerde vurmuşlardı.

Gökbilimci Prof.Dr. Ethem Derman ile Felsefeci Prof. Dr. Caner Taslaman da Hocayı eleştirenlerdendi. Sohbeti sırasında uzay araştırmaları yapan kişilere de kullandığı hakaretvari sözler hiç hoş karşılanmamıştı. Cübbeli Ahmet Hoca, ” manyak manyak işlerle uğraşıyorlar. Cahil ve kafirler” demişti.

Taslaman, Cübbeli Ahmet’i sert bir dille eleştirdi ve şunları söyledi; ”İslam’ı olmayan yalan şeylerle anlatan insanları kınıyorum. Halbuki İslam dini bilimsel araştırmalara ve bilime en sıcak bakan dindir. Ancak yalan hadisle bunu yanlış akseden insanlar mevcut” dedi.

Gökbilimci Prof.Dr. Ethem Derman ile Felsefeci Prof. Dr. Caner Taslaman’ın katıldığı programın sunucusu Pelin Çiftti. Taslaman, Çift’e ”Siz Cübbeli Ahmet’i kayırmaya devam edin” şeklinde bir sitemde bulundu. Çift” Ben asla kimseyi kayırmıyorum. Cübbeli Ahmet şuan yayında olmayan biri olduğu için onun adına cevap veriyorum. Dengeli program sunma bunu gerektirir. Ayrıca kendisinin benim kayırmama hiç ihtiyacı yok bence.” şeklinde bir cevap verdi.

Yine Bir doktora saldırı düzenlendi. Bu sefer olay Giresun’da yaşandı. İşte haberin detayları..

Dr. Fatih Dölek, Giresun’un Duroğlu beldesindeki bir sağlık ocağında hekimlik görevini yapıyordu. Vazifesi sırasında bir hasta yakınının şiddetine maruz kaldı.

Giresun’un Duroğlu beldesinde görev yapan bir doktora hasta yakını tarafından şiddet uygulandı. Olay şöyle gelişti. Sağlık ocağına yakınının ilacını yazdırmak için gelen bir vatandaş, kurallara aykırı olduğu için doktorun yakınının gelmesi gerektiğini ve ilacı yazamayacağını belirtmesi üzerine olay çıkardı. İlacı yazmayı kabul etmeyen doktora karşı sözlü ve fiili şiddet uyguladı.

Alınan bilgilere göre Mustafa A. evde hasta olan karısı için ilaç yazdırmak isteğiyle sağlık ocağına başvurdu. Ancak sağlık ocağında görev yapan doktor Mustafa A.’ın isteğini kurallara aykırı olduğu gerekçesiyle reddetti. Bunun üzerine Mustafa A. doktora şiddet uyguladı.

Şiddete maruz kalan Dr. Fatih Dölek olayla ilgili ifadesinde şunlara değindi; “vazifem dışında olan görev yaptığım bölge içinde dahi ikamet etmeyen bir vatandaş gelerek ortada olmayan bir yakını için ilaç yazmamı talep etti. Ancak bunun kurallara aykırı olduğunu, kişinin benim görevim alanında yaşamadığını ve kendisini görmeden ilaç yazamayacağımı belirtmemle birlikte vatandaş çıldırdı. Anında şiddete başvurdu” şeklinde konuştu.

Cizre’de yine olaylı bir gün yaşandı. Genelkurmay başkanlığının her gün düzenli olarak yayınladığı önemli yurtiçi olaylar listesinde Cizre’deki iki okulun sıra ve sandalyelerinin bahçeye toplanması ve yakılması olayı yer alıyordu. İşte haberin detayı;

Genelkurmay başkanlığının sitesinde yer alan önemli yurtiçi olaylar listesinde bugün yine acı olaylar vardı. işte bunlardan bir tanesi Cizre’de iki okulun sandalye ve sırlarının bahçeye toplanması ve orada yakılması olayıydı. Edinilen bilgilere göre olay bugün 17.00 sularında meydana geldi. Şırnak’ın Cizre ilçesi Cudi Mahallesinde bulunan Ahmedi Hani İlköğretim Okulu ve Nuh Nebi İlköğretim Okulu’nda bulunan tüm sıra ve sandalyeler okulun bahçesine indirildi ve orada yakıldı.

Cizre’de olaylar devam ediyor. Sıcak günlerin yaşandığı Cizre’de bugün yol kenarında konuşlanmış polis güçlerini son anda fark eden bir sivil aracın şüpheli bir şekilde geri dönüşü nedeniyle polis güçleri tarafından durdurulmasıyla ufak çaplı bir mühimmat elde edildi.

İşte araçta yakalananlar; 3 AK-47 Kalaşnikof piyade tüfeği, 8 AK-47 Kalaşnikof piyade tüfeği şarjörü, 120 AK-47 Kalaşnikof piyade tüfeği… Olayla ilgisi bulunduğu tahmin edilen 2 kişi ise yakalanarak savcılığa sevk edildi.

Cizre’de meydana gelen iki olayında arkası aranıyor. Adli soruşturmaları devam ediyor.

Ülkemizden bir acı haber daha geldi. Adana'da eşinin acısında dayanamayarak kendi canına kıyan 61 yaşındaki kadın evinin odunluğunda tavana asılı bir şekilde bulundu. İşte haberin detayları…

Adana'dan bugün alınan bilgiler kapsamında, Yüreğir ilçesine bağlı Anadolu Mahallesi'nde ikamet eden 8 çocuk annesi R.T, sabah evinin odunluğunda tavana iple kendini asmış bir şekilde bulundu.

Sabahın erken saatlerinde yanan R.T evinin odunluğuna gidip kendini evden getirdiği bir iple tavana astı. R.T yi çocuğu tavana asılı bir şekilde buldu. Sabah erkenden kalkıp sobayı yakmak isteyen çocuk hiçbir şeyden habersizce odunluğa indi. Ancak gördüğü manzara karşısında şok oldu. Annesi R.T' odunluğunun tavanına kendisini asmıştı. Olayın şokunu atan çocuk hemen durumu sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine intikal eden ekiplerin ilk kontrollerinin ardından 61 yaşındaki R.T nin öldüğü anlaşıldı.

Mahalle sakinlerinden edinilen bilgilere göre R.T nin eşi felç hastalığına yakalanıp kısa süre sonra vefat etmişti. Eşinin ölümünün ardından psikolojik bunalım giren R.T'nin cenazesi otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. Otopsinin tamamlanmasından sonra R.T'nin cenazesi akrabaları tarafından defnedilmek üzere alındığı öğrenildi. R.T nin eşinin bulunduğu Buruk Mezarlığı'nda defnedileceği söylendi.

Bugün İzmir’den üzücü bir haber geldi. İşte haberin detayları…

İzmir’in Karşıyaka ilçesinde ikamet eden psikolojik hastalığı nedeniyle hastaneye giden Ayşe Bilir’in acil serviste sır dolu bir şekilde kayıplara karışmasının üstünden 5 gün geçti. Ancak yaşlı kadından hala bir haber alınamadı. 

Alınan bilgilere bakılarak, Zübeyde Hanım Caddesi’nde oturan ve psikotik majör hastası Ayşe Bilir 5 gün önce evde rahatsızlandı. Kriz geçiren yaşlı kadın hemen hastaneye kaldırıldı. Yaşlı kadının eşi Remzi Bilir’in hemen sağlık ekiplerine ulaştı ve  böylece hasta hastaneye tedavi alınmak üzere götürüldü. Çağrılan ambulansla Karşıyaka Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne nakledilen hastanın tedavisine başlanıldı. Ancak ailesinin olmadığı bir esnada acil servisten kaçtığı öğrenildi. Kısa süre sonra kaçtığı fark edilen hasta aramaya başlandı. Hastanın ayakkabısı bile olmadığı çorabıyla kaçtığı fark edildi. O günden bu yana yaşlı kadının izine hiçbir yerde rastlanılmadı.

Yaşlı kadının eşi üzüntüden kahroldu. Eşinin o halde ne yapacağını kara karar düşünene eş hastaneye geldiklerinde karşılaştığı tabloyu şöyle anlattı; “ Evde kriz geçirdi rahatsızlandı. Hemen acil servis ekibini aradım gelip götürdüler. Hastanede tansiyonu ve ateşi ölçülmüş. Bir ara acil serviste tek kalmış ve o fırsattan istifade kaçmış. O çıktıktan 5 dakika sonra biz hastanedeydik. Hastamızı sorduğumuzda gittiğini söylediler. Nereye giderdi o saatte yaşlı ve hasta bir kadın… Aradık her yerde ama yok… Hastanenin sorumsuzluğu yüzünden bunlar başımıza geldi. bu ihmalleri cezasız kalmamalı. uç duyurusunda bulundum, gerekeni yapacağız” dedi.

HASTANE KAMERASINDA HERŞEY GÖRÜNÜYOR

Hastane yönetiminden alınan kamera kayıtlarında Ayşe Bilir’in apaçık görüntüleri bulunuyor. Hastaneye girmesinden 10 dakika geçmeden kapıdan çıktığı kayıtlara yansımış. Hastanın o gün üzerinde kırmızı yelek var. Ayağında ise yalnızca çorap var. Hastaneden çıkan yaşlı kadın, en son Örnekköy Polis Merkezine doğru hızla giderken görülüyor.

Antalya’da bugün çok acı bir olay yaşandı. işte haberin detayı…

Antalya güne Organize Saniye Bölgesi’nde bulunan bir Tekstil Yıkama Fabrikası’nda patlamayla uyandı. Yaşanan patlamada alınan bilgiler dahilinde Fabrika’da çalışan 2 kişinin yaşamını yitirdi. Çalışanlardan 13’ü ise patlamadan yara alarak kurtuldu.

Patlamanın hemen ardından fabrikaya Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, savcılık ve iş müfettişleri geldi. Savcılık ve müfettişler konuya ilişkin ilk incelemeleri yaptı. Elde edilen sonuçlar dahilinde, yaşanan patlamanın buhar kazanından kaynaklandığı saptandı.

Antalya bu sabah bir patlamayla güne uyandı. Bugün sabah saatlerinde  Antalya- Burdur karayolunda konuşlanan Organize Sanayi Bölgesi 1. Kısımda faaliyet gösteren Beyazz Endüstriyel Tekstil Yıkama Fabrikası’nda buhar kazanının patlaması sonucunda feci bir olay meydana geldi.

Gerçekleşen patlamada fabrikanın kadın işçilerinden Nurten Uyar ve Mediha Göksel yaşamını yitirdi. Fabrika çalışanlarının 3’ü ise çok ağır olmak üzere 13 işçi olaydan yaralı olarak kurtuldu. Olay yerine gelen ambulanslar yaralıları hemen en yakın devlet hastanesi olan Akdeniz Üniversitesi Hastanesi ve Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine taşıdı.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, patlamanın gerçekleştiği fabrikayı yakından gördü ve şunları kaydetti;  ” Bu elim olayda 2 işçimiz yaşamına veda etti. Patlama fabrikanın arka kısmında bulunan buhar kazanından kaynaklanmış.  Malesef bu üzücü olayda 2 işçimizi kaybettik ve 3 ü ağır olmak üzere 13 işçimiz ise yaralı kurtuldu. Biz olaya ilişkin araştırmalarımızı sürdürüyoruz. Fabrikada çalışan işçi kardeşlerimiz için de elimizden geleni yapacağız .  Savcılık ve iş müfettişleri de gereken çalışmaları sürdürüyor.” şeklinde bir konuşma yaptı.

 

Taksim’de dün yine olaylı bir gece yaşandı. İşte haberin detayları…

Taksim’de geçtiğimiz günlerde bir otobüs durağının genişletilme çalışmaları başlamıştı. Ancak vatandaş çalışmaya tepki gösterdi. Dün gece Taksim’de vatandaşların otobüs durağının genişletilmesi çalışmalarına gösterdikleri tepkiden dolayı zor anlar yaşandı.

Taksimde yine olaylı bir gece yaşandı. Gezi Parkı- Şişli istikametinde bulunan bir otobüs durağının genişletilmesi amacıyla gerçekleşen çalışma vatandaşların tepkisi yüzünden yarım kaldı. Görevlerini yerine getiren belediyeye bağlı işçilerle halk arasında sert bir tartışma başladı. Vatandaşlar işçilerinin işlerini yapmasına engel oldu. Otobüs durağını genişletme çalışmaları yarıda kesildi. Otobüs durağının genişletilme çalışmalarına karşı çıkanlardan biri de Taksim Dayanışması Derneğiydi. Dernek adına söz hakkı alan Cem Tüzün konuya ilişkin şunları söyledi;  “Bu otobüs durağının genişletilmesi çalışmalarının ilk başladığı andan itibaren bu çalışmanın yanlışlığını her yerde dile getirdik. Çalışma hem kentin isteklerine uymuyor hem de çizim olarak elverişli değil. Bu çalışma için mutlaka başka alanların ihlali yapılacaktır. Bu ya Gezi Parkı yada yola bakan evler. Büyük ihtimalle kaldırım iptal edilecek. Büyük bir durak inşa edilecek. Bunu gerçekleştirmek için de Gezi Parkı’nın alanını işgal edecekler. Biz bunu asla kabul etmeyiz. İstanbul, beton yığınlarından kurtulmalı. Doğal yaşam istiyoruz. Binalarla dolup taşan alan değil.” dedi.