Başkent’te feci kaza: 1 ölü

Ankara’nın Polatlı ilçesinde meydana gelen kazada 1 kişi hayatını kaybetti.

Kaza, Polatlı ilçesi Eskişehir-Ankara E-90 Karayolu Polatlı Terminal mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Kaan B. (30) idaresindeki 23 K 2000 plakalı otomobil, yolun karşısına geçmekte olan yaya Seyit Yıldız çarptı. Kazada otomobilin yaklaşık 50 metre savurduğu yaya Seyit Yıldız olay yerinde hayatını kaybederken, araç sürücüsü gözaltına alındı. Seyit Yıldız’ın işitme engelli olduğu öğrenildi.

Kazada ölen Seyit Yıldız’ın cenazesi otopsi için Polatlı Yeni Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Polis ekipleri kazayla ilgili soruşturma başlattı.

Kaynak : İHA

Damat dehşet saçtı: 4 ölü

Kocaeli’nin Gölcük İlçesi’nde 1 kişi karısı ile kayınvalidesi ve kayınpederini silahla öldürdükten sonra aynı silahla intihar etti.

Olay, Gölcük’ün Hasaneyn köyünde yaşandı. Alınan bilgiye göre, bilinmeyen bir sebeple öfke krizine kapılan Ziya Karakoyun; eşi Fatma Karakoyun, kayınvalidesi Emine Baştan ve kayınbiraderi Soner Baştan’ı öldürdü. Şahıs daha sonra ise intihar etti. Olayın duyulması üzerine köye çok sayıda güvenlik ve sağlık ekibi sevk edildi.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Hukukçuların yüzde 79’u AYM kararına gasp dedi

Türkiye’nin en büyük yargı portalı ‘Adalet Gündemi’nde hukukçular, Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar-Erdem Gül kararına ilişkin anketi oyladı

Hakim, savcı ve avukatların görüşlerini bildirdiği sosyal paylaşım sitesi www.adaletgündemi.net Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) çok tartışılan Dündar-Gül kararına ilişkin bir anket düzenledi. Türkiye’nin en büyük hukuk portalında düzenlenen ankette hukukçulara, “Anayasa Mahkemesi, Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verdiği kararla İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nin yetki ve görevini gasp etti mi?” sorusu soruldu. 881 hakim, savcı ve avukatın katıldığı ankette 626 kişi, yani toplam katılımcıların yüzde 79’u, “Evet, AYM yetki gasbına imza atmıştır” cevabı verdi. Katılımcılardan 255 kişi, yani genel toplamın yüzde 21’i ise ‘AYM’nin yetki ve görev gasbı yapmadığını’ savundu.

AÇIKÇA ‘BERAAT VER’ DEDİ

Ankete katılan hakim ve savcılar ayrıca, konuya ilişkin görüşlerini de paylaştı. İstanbul Hakimi Okan Albayrak, AYM’nin Anayasa’nın 148 ve 149. maddelerinde düzenlenen bireysel başvurular hakkında değerlendirme yaparken, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, ek protokoller ve Anayasa’da güvence altına alınan hakların ihlal edilip edilmediğini denetlediğine dikkat çekti. AYM’nin, yerel mahkemelerin makul sürede karar verip vermediğine, gözaltı sürelerine uyup uymadığına ya da soruşturma aşamasında şüpheliye kötü muamele iddialarına ilişkin bir anlamda ‘şekli manada inceleme yaptığına’ işaret eden Albayrak, “Ancak AYM, yerel mahkeme delilleri tartışmamış, herhangi bir yargılama yapmamışken işin esasına girip Dündar ve Gül’ün fiillerinin suç oluşturmadığına, basın hürriyeti kapsamında olduğuna hükmetmiştir. AYM, yerel mahkemeye açıkça ‘beraat kararı ver’, demiştir. Halbuki delillerin tartışacak değerlendirecek, yargılamayı yapacak, takdir hakkını kullanacak mahkeme görevli ve yetkili olan İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’dir” ifadelerini kullandı.

KARAR HUKUKA AYKIRI

Albayrak, “AYM, ağır ceza mahkemesinin yetki alanına girip, yerel mahkeme yetkisini gasp ederek açıkça anayasayı ihlal etti, hukuka aykırı bir karar verdi. AYM, kendisini hem yerel mahkeme hem temyiz mahkemesi yerine koyarak hukuk kaosu-anarşisinin oluşmasına sebebiyet vermiştir. Bu itibarla AYM, açıkça anayasaya aykırı hukuki olmaktan uzak siyasi nitelikte bir karar vermiştir” diye yazdı.

BU KABUL EDİLEMEZ

Siteye yazan Selçuk Cumhuriyet Savcısı Muhammet Topaloğlu ise AYM’nin dosyaya ve isnatlara vakıf olmadığını belirterek, “Bu nedenle AYM kararı üzerinden yorum yapmak bile aslında abestir. AYM’nin isnatlara bakmaksızın faillerin sıfatından-mesleğinden hareket ederek basın ve ifade özgürlüğünün kriterlerinin arkasına sığınması kabul edilemez. Bununla birlikte AYM’nin bireysel başvuruyu düzenleyen yasal metinlerin gerekçesini de tam olarak kavrayamadığı rahatlıkla ifade edilebilir” değerlendirmesinde bulundu.

Kutsal değiliz

Zühtü Arslan

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, AYM’ye Bireysel Başvuru Sisteminin Desteklenmesi Projesi’nin açılış konferansında konuştu. Yüksek Mahkeme kararlarının herkesi ve her kurumu bağladığını söyleyen Arslan, “Bu bir anayasa kuralıdır” dedi. Övgülerin de yergilerin de AYM üyelerinin vicdanlarına göre hareket etme kararlılığını değiştirmeyeceğini kaydeden Arslan, “Biz işimizi yapıyoruz. Bireysel başvuruda, başvurucunun kimliğine de bakmıyoruz” iddiasında bulundu. Yargıçların kutsal varlıklar olmadığını, bu neden mahkeme kararlarının eleştirilebileceğini söyleyen Arslan, kararları talimatla almadıklarını dile getirdi. Arslan, bazı davalara ilişkin ‘yanlış anlaşılmaların oluştuğunu’ savunarak, “Söz gelimi, AYM, tutuklamaya ilişkin bir kararın başvurucunun bazı anayasal haklarının ihlaline yol açtığını tespit ettiğinde, bu durum başvurucunun itham edildiği suçu işleyip işlemediğine dair bir karar verildiği anlamına gelmiyor. Zira, başvurucunun fiillerinin suç oluşturup oluşturmadığı, bireysel başvuruyu karara bağlayan AYM’nin değil, yargılamayı yürüten derece mahkemelerinin görevidir” diye konuştu.

Vatana ihanet serbest mi?

*AYM’nin skandal kararını yorumlayan Hatay Hakimi Mustafa Özdemir, “Bu kararla yerel mahkemenin yetkisi gasp edildi. Ayrıca basın kartına sahipseniz suç işleme özgürlüğünüz ve hatta vatana ihanet serbestiniz de var galiba” şeklinde yazdı. Diğer hukukçular ise AYM kararını şöyle yorumladı:

* Ceza İşleri Genel Müdür Yardımcısı Fahrettin Kırbıyık: “Anayasa Mahkemesi’nin kararı yetki zehirlenmesi mi, güç zehirlenmesi mi?”

* Malatya Cumhuriyet Savcısı Necmettin Yıldırım: “AYM görev gaspı yaparak, anayasayı ihlal etmiştir.”

* Cumhuriyet Savcısı Alpaslan Yanıkoğlu: “Ülkesine, devletine, milletine zarar veren, ‘basın özgürlüğü’, ‘habercilik’ adı altında ihanetlerini kamufle eden insanların tahliyesine kapı açanları tarih kara bir leke olarak yazacaktır.”

* Hakim Saim Saraç: “AYM bu kararıyla ‘ağır ceza mahkemesine beraat kararı ver’ demiş oluyor. Burada sadece tutukluk üzerinden bir değerlendirme yok, esas yönünden bir değerlendirme vardır”.

* Söke Cumhuriyet Savcısı Üzeyir Koçak: “AYM kararının anayasaya uygun olmadığını düşünüyorum. AYM soruşturma sebebini bile anlayabilmiş değildir.”

* Yargıtay Yetki Hakimi Kubilay Koç: “AYM kendisini ilk derece mahkemesi ve Yargıtay’ın yerine koymuştur; AYM’nin bu yetkisi yoktur. O zaman şuanda yargılanan herkes AYM’ye başvursun, devam eden tüm dosyalara da AYM baksın.”

Kaynak : Yenişafak

D-100 Karayolu çift yönlü trafiğe kapatıldı

Plaka tahdidi için eylem yapan servisçiler, Kartal’da D-100 Karayolu’nu çift yönlü olarak trafiğe kapattı.

Servisçiler, Kartal’da D-100 Karayolu’nu çift yönlü olarak trafiğe kapattı. Servisçiler ile yolda kalan diğer sürücüler arasında zaman zaman tartışma yaşanıyor.

Plaka tahdidi için eylem yapan servisçiler, Kartal’da D-100 Karayolu’nu çift yönlü olarak trafiğe kapattı.

Servisçiler, D-100’ü trafiğe kapattı

Ellerinde kırmızı kart bulunan servisçiler slogan atarak oturma eylemi yapıyor. Servisçiler ile yolda kalan diğer sürücüler arasında zaman zaman tartışma yaşanıyor.

Kaynak : DHA

İlçedeki 500 teröristin 150’si dağ kadrosundan!

Mardin’in Nusaybin ilçesinde toplam terörist sayısının 150’si dağ kadrosundan olduğu ortaya çıktı.

Çözüm Süreci’nde silah bırakma sorumluluğunu yerine getirmeyip  kırsaldaki saldırılarını şehirlere taşıyan PKK’lı teröristlerin etkisiz hale  getirilmesi için TSKve emniyet unsurlarınca düzenlenen operasyonlar,  Diyarbakır’ın Sur ile Şırnak’ın İdil ve Mardin’in Derik ilçelerinde sürüyor.

500 TERÖRİSTİN 150’Sİ DAĞ KADROSUNDAN

Mardin’in Nusaybin ilçesinde de yaklaşık 6 ay önce teröristlerce  Abdulkadirpaşa, Fırat, Dicle ve Yenişehir ilçelerinde kazılan çok sayıda çukur ve  barikata patlayıcı yerleştirildi. Bunun üzerine kaymakamlıkça ilk olarak 1 Ekim  2015’te 6 gün süreyle söz konusu 4 mahallede sokağa çıkma yasağı uygulanarak  operasyon yapıldı.

 

Teröristlerin saldırılarının sürmesi nedeniyle farklı tarihlerde 7 kez  ilan edilen sokağa çıkma yasağı uygulamalarından sonra güvenlik güçlerince  yapılan çalışmalarda çok sayıda çukur kapatıldı, barikat kaldırıldı.  Operasyonların ardından PKK’lı teröristler 4 mahallenin yanı sıra Suriye  sınırında yer alan Kışla ve Zeynel Abidin mahallelerinde de çukur kazıp barikat  kurdu.

 

Çukur ve barikatlara çok sayıda tahrip gücü yüksek patlayıcı  yerleştiren teröristlerin ilçedeki toplam sayısının 150’si dağ kadrosundan 500  dolayında olduğu belirtiliyor.

DBP’li belediyeye terör operasyonu! 13 gözaltı!

Iğdır’ın Hoşhaber Belediyesine düzenlenen terör operasyonunda 13 kişi gözaltına alındı.

Sabah saatlerinde Merkez Jandarma Komutanlığına bağlı özel harekat ve komando birliklerinin katılımı ile Hoşhaber beldesinde operasyon düzenlendi. Yapılan operasyonda DBP’li Hoşhaber Belediyesine ve beldedeki bazı adreslerde ‘terör örgütü üyeliği, terör örgütü propagandası ve terör örgütüne finansal kaynak sağlamak’ suçlamasıyla aralarında Hoşhaber Belediye Başkan Vekili Kasım Aggün, Belediye Eş Başkanı Nurcan Paran, meclis üyeleri Mehmet Emin Yıldırım, Halis Taşdemir ve Aydın Kısaparmak ile belediye çalışanı Yaşar Cam, muhasebeci Oruç Akaras, öğretmen Filit Çam ile Sadettin Paran, Ercan Erdoğan, Sabri Yıldırım, Bayram Kaya ve Bekir Kaya isimli şahıslar gözaltına alındı. Gözaltına alınan zanlılar jandarmada sorguya alındı.

Öte yandan; Hoşhaber Belediyesi Eş Başkanı Ali Çam, geçen aylarda ‘terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

 

Kaynak : İHA

Kilis’ten Merkel’e ’Guinness’ denemeli davetiye

Kilisliler, Angela Merkel’i Kilis’e davet ederek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü Kilis’te birlikte kutlayalım dediler.

Kilisliler, hazırlanan rekor denemeli davetiye ile Almanya Başbakanı Angela Merkel’i Kilis’e davet ederek, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü Kilis’te birlikte kutlayalım, Kilis’in Nobel Barış Ödülü’nü hak ettiğini gelin yerinde görün” dedi.

Kendi nüfusundan fazla Suriyeliyi misafir ettiği için Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen Kilis, ilginç bir rekor denemesiyle adından bir kez daha söz ettirdi. Kilis 90 bin 400 nüfusu olmasına rağmen, 127 bin 200 Suriyeli sığınmacıyı konuk ediyor. Kilis bu özelliği nedeniyle Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmişti.

Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen Kilisliler ve Suriyeli misafirler, 2 bin kadının aynı gün imza atacağı 1,5 metre genişliğinde ve 15 metre uzunluğundaki davetiye ile Guinness Rekorlar Kitabı’na girmek için rekor denemesi yaptı. Kilisliler, hazırlanan davetiye ile Almanya Başbakanı Angela Merkel’i Kilis’e davet ederek, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü Kilis’te birlikte kutlayalım, Kilis’in Nobel Barış Ödülü’nü hak ettiğini gelin yerinde görün” ifadelerini kullandı.

“GÖKTEN YAĞMUR YERİNE BOMBALAR YAĞIYOR”

Rekor denemesine Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara, Garnizon ve İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Gökhan Şahin, İl Emniyet Müdürü Candemir Özdemir, Kilis Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Erdal Öndeş, Kilis Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Ömer Sevengül, daire amir ve müdürleri ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile Suriyeli ve Kilisli bayanlar katıldı.

Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara yaptığı konuşmada, Kilis’te tarihi bir günü yaşadıklarını ifade ederek, “Bu bölgede tarihi günleri yaşadığımız gibi biz bu meydanda güvenlik içerisinde toplanırken, yanı başımızda 7 kilometre ilerimizde dünyanın en vahşi olayı en korkunç olayı ceyran ediyor. 7 kilometre ilerimizde kadınlar ölüyor, çocuklar ölüyor, yaşlılar ölüyor, insanlar ölüyor, hatta hayvanlar ölüyor. Bitkiler yok ediliyor. Gökten yağmur yerine bombalar yağıyor. Ama Suriye’nin bu tarafına geçtiğimiz zaman burada biz huzur içerisinde refah içerisinde mutluluk içerisinde barış içerisinde yaşıyoruz.. 21 yıl yılın en vahşi olayı sınırımızda yaşanırken, yine 21. yüz yılın gen güzel olayı barışa en büyük katkı olayı fedakarlığın en güzel yaşandığı örnek Kilis’te yaşanıyor” dedi.

“127 BİN 700 SURİYELİ MİSAFİRİMİZ VAR”

Suriye olayının patlak vermesinden sonra Türkiye’nin üzerine düşeni fazlasını yaptığını ifade eden Kara, “Türkiye’de yaklaşık 3 milyon Suriyeli misafirimiz var. Kilis’te ise 90 bin 400 nüfusumuz olmasına rağmen 127 bin 700 Suriyeli misafirimiz var. Biz bu kardeşlerimize sığınmacı demiyoruz. Misafir diyoruz. Biz misafirlerimizle sokağımızı, caddemizi, evimizi, işimizi, aşımızı ve hatta havamızı paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

Göçlerin yaşandığı yerlerde asayiş olaylarının da yaşandığını vurgulayan Kara, “5 yıldan beridir nüfusumuzdan fazla yüzde 60 Suriyeli misafirimiz olmasına rağmen yüzde 40 yerli halk olmasına rağmen, ben övünerek söylüyorum. Kilis’te toplumsal olay hiç olmamıştır. Asayiş olayı da dip yapmıştır. Kilis’teki tüm insanlarımız 7’den 70’e tüm hemşerilerime kadınlara çocukları, yaşlılara tüm Kilislilere, dünya barışına katkı yaptıkları için ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.

“MERKEL’E SELAM VE SAYGILARIMI İLETİYORUM”

Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara şunları kaydetti:

“Kilis Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi. Almanya Başbakanı Angela Merkel’e selam ve saygılarımı iletiyorum. Almanya Başbakanı Merkel, Suriye olayında en hassas davranan en insancıl davranan, en fazla katkıda bulunan Avrupa lideri gözüküyor. Biz de buradan Suriyeli bayanlar, Türk bayanlarla birlikte bir çağrıda bulunmak istiyoruz. 8 Mart kadınlar gününde lütfen Kilis’e gelin. Kilis’te insanların barış içerisinde, huzur içerisinde birlikte yaşadığını kendiniz görün, Ve bunu lütfen dünyaya iletin. Kilis’i Birleşmiş Milletlerin giriş kapısında altın harflerle yazdıralım.”

Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara’nın attığı ilk imza ile başlayan rekor denemesi, Prof. Dr. Orhan Kural Başkanlığındaki Dünya Kadın Rekorları, Rekor Tescil ve Hakem Heyeti tarafından da tescil edildi.

Kaynak : İHA

Bilirkişi faciada raporunu açıkladı!

Deniz bisikletiyle Kumburgaz’dan denize açılan ve birinin cesedi bulunan kayıp 5 genç ile ilgili davada bilirkişi raporu çıktı.

Raporda, bir yolcunun denizde birilerini gördüğünü söylemesine rağmen gerekli aramayı yapmadığı iddia edilen İDO kaptanı Yavuz Yılmaz’ın, “Temel aramayı yapmayarak ve ilgililere usulüne uygun olarak haber vermeyerek, “Denizde Can ve Mal Güvenliği Kanununa muhalefet ettiği” belirtildi.

Kumburgaz Kamiloba sahilinde 17 Ağustos 2014 tarihinde deniz bisikletiyle açıldıktan sonra birinin cesedine ulaşılan, 4 kişinin ise hala bulunamadığına olaya ilişkin olarak işletme sahibi Sinan Önügören hakkında, “Taksirle birden çok kişinin ölümüne neden olma” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davaya devam edildi.

Duruşmada olaya ilişkin olarak hazırlanan bilirkişi raporu okundu. Rapora göre deniz bisikletini kiraya veren işletme sahibi Sinan Önügören asli kusurlu, deniz bisikletini kiralalayan 5 genç ise tali kusurlu bulundu. Raporda ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Küçükçekmece Belediyesi’nin de kazadan dolayı idari sorumluluklarının bulunduğu görüşüne yer verildi.

BİLİRKİŞİ: KAPTAN DA SUÇLU

Raporda, bir yolcunun denizde birilerini gördüğünü söylemesine rağmen gerekli aramayı yapmadığı iddia edilen İDO kaptanı Yavuz Yılmaz’ın, “Temel aramayı yapmayarak ve ilgililere usulüne uygun olarak haber vermeyerek Denizde Can ve Mal Güvenliği Kanununa muhalefet ettiği” belirtildi. Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, “Taksirle birden çok kişinin ölümüne neden olma” suçundan tutuksuz yargılanan Sinan Önügören katılmazken, Önügören’in Avukatı ile maktuller Serdar Demir, Doğan Demir, Mikail Çelik, Şükrü Kahraman ve Yusuf Büyükizgi’nin yakınları ile avukatları katıldı.

Duruşmada, dosyaya gelen bilirkişi raporu okundu. Üçü de Piri Reis Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapan Makine Mühendisi Tolunay Kayaarası, uzun yol kaptanı H. Ömer Akdağlı ve uzun yol kaptanı M. Şems Aktuğ tarafından hazırlanan raporda bir yolcunun denizde yardım isteyen kişileri gördüğünü söylemesi üzerine gerekli aramayı yapmamakla itham edilen İDO Kaptanı Yavuz Yılmaz’a da yer verildi.

‘DAHA KESİN BİLGİ EDİNME İMKANI VARDI’

Raporda Yılmaz’ın, yardım istendiğine ilişkin kendisine bilgi verildikten sonra gemiye manevra yaptırarak kazazedelerin görüldüğü mevkiye yaklaştığına dair bir bilginin bulunmadığı belirtilerek, “Belirtilen hava şartlarında bilginin doğruluğunu teyit etmek maksadıyla bir dönüş ile yaklaşılarak daha kesin bir bilgi edinme imkanı vardır, ancak uygulamamıştır” denildi. Raporda, duruşmalarda tanık olarak dinlenen Yılmaz’ın, temel aramayı yapmayarak ve ilgililere usulüne uygun olarak haber vermeyerek, 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkındaki Kanununa muhalefet ettiği belirtildi.

BELEDİYELER İDARİ YÖNDEN SORUMLU TUTULDU 

Raporda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Büyükçekmece Belediyesi’nin olayda denetim ve yönetsel görevlerinde ihmali bulunduğu, bu nedenle bu iki kurumun idari sorumluluklarının bulunduğu görüşüne yer verildi.

Raporda, davanın tutuksuz sanığı Sinan Önügören’in ise gerekli denetimi yapmadığı, bisiklete binen kişilere can yeleklerini takmalarını sağlamadığı için asli kusurlu olduğu belirtildi. Önügören, ayrıca deniz kenarında cankurtaran botu bulundurmadığı ve gözetleme kulesi ile dürbünlü bir nöbetçi bulundurmadığı, 16.00’da geri gelmedikleri halde kolluk kuvvetlerine haber vermediği için asli kusurlu olarak kabul edildi.

Raporda olaydan sonra kaybolan ve bir daha bulunamayan Doğan Demir, Mikail Çelik, Şükrü Kahraman ve Yusuf Büyükizgi ile kaybolduktan bir hafta sonra cesedi Marmara Adası sahilinde bulunan Serdar Demir’in de tali kusurlu oldukları belirtildi. Duruşmada söz alan tutuksuz sanık Sinan Önügören’in Avukatı Lütfullah Hasan Doğruyol, müvekkilinin duruşmalardan vareste tutulmasını istedi. Doğruyol’un bu isteğini reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

3 YILDAN 15 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Serdar Demir’in 17 Ağustos 2014’te kardeşi Dogan Demir ve arkadaşları Mikayil Celik, Sukru Kahraman ve Yusuf Buyukizgi’yle şüpheli Sinan Onugoren’e ait deniz kenarındaki Garden Beach Club’tan deniz bisikleti kiralayarak saat 14.00’da denize açıldıkları belirtiliyor.

İddianamede, 5 arkadaşın saat 16.00’da dönmeleri gerekirken denmedikleri, denizde fırtınaya yakalanarak kayboldukları, Burak Önügören’in amcası şüpheli Sinan Önügören’e durumu bildirmesine rağmen şüphelinin Sahil Güvenlik’e ve kolluk kuvvetlerine haber vermediği ifade edilerek, sonraki gün, gençlerin ailelerinin durumu emniyete bildirmesi üzerine şüpheli Önügören’in emniyete gittiği vurgulanıyor.

Çöp konteynerinde “bomba” alarmı

Kartal’da çöp konteynerine bırakılan dinamit lokumu şeklinde üzerinde kablolar olan sahte düzenek polisi alarma geçirdi.

Orhantepe Mahallesi Bahar Sokak’ta bulunan çöp konteynerinin  içinde dinamit lokumu şeklindeki düzeneği  gören bir mahalle sakini polis ekiplerine haber verdi.

İhbar üzerine kısa sürede olay yerine gelen polis ekipleri konteyner çevresine güvenlik şeridi çekti. Sokak araç ve yaya trafiğine kapatılarak bomba imha uzmanına haber verildi.

Konteyner çevresindeki park halindeki araçlarda kaldırıldı. Bir süre sonra gelen bomba uzmanı, paketi inceledi ve fünye ile patlatılmasına gerek olmadığına karar verdi.

Dinamit lokumu şeklinde ve üzerinde kablolar olan sahte düzenek çöp konteynerinden çıkarıldı. Olay yeri  inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından sokak  tekrar araç ve yaya trafiğine açıldı.

Kaynak : DHA

Ve NATO devreye girdi!

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen mültecilerin ölümlerini azaltmak isteyen NATO, Ege Denizi’nde görevine başladı.

Uluslararası sularda izleme ve keşif yapan NATO uçakları koordinatları Mehmetçiğe verdi.

 

Mültecilerin Ege Denizi’ndeki ölümleri azaltmak için devreye giren NATO, Ege Denizi’ndeki ilk operasyonunda, yasa dışı yollarla yurt dışına çıkmayan çalışan 159 göçmenin yakalanmasını sağladı.

 

Ülkelerindeki savaş ve bombardımandan kaçarak Türkiye’ye gelen mültecilerin ölümlerini azaltmak isteyen NATO, Ege Denizi’nde görevine başladı.

 

NATO KOORDİNAT VERDİ MEHMETÇİK İNTİKAL ETTİ

 

Uluslararası sularda izleme ve keşif yapan kurtarma gemileri, ölüm yolculuğuna çıkan bazı göçmenleri tespit etti. Hemen Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlı personellerle bağlantıya geçen NATO görevlileri, koordinatlar doğrultusunda Mehmetçiğin bölgeye intikalini sağladı.

 

159 GÖÇMEN YAKALANDI

 

Kısa sürede botlarla bölgeye intikal eden ekipler, botlara binmiş olan aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu 159 göçmeni yakaladı. Yunanistan’a ölüm yolculuğuna çıkan ve oradan da Avrupa’ya ulaşmak isteyen göçmenler, daha sonrada ekipler tarafından gemiye aktarıldı.

Utanç haritası Suriyeli mülteciler kabusu yaşadı

 

SAHİL GÜVENLİK ALARMDA

 

Ölümleri azaltmak isteyen NATO’nun Ege Denizi’nde keşif ve izleme çalışmaları devam ederken, Sahil Güvenlik Komutanlığı’da son günlerde adeta kırmızı alarma geçti. Bölgelerdeki personelleri Ege’ye kaydıran ekipler, ölümlerin yaşanmaması için operasyon sayısını da artırdı. Hemen hemen her gün onlarca göçmeni yakalayan Mehmetçikler, bu operasyonlarıyla ölümlere engel oldu.

 

GÖÇMENLERİN YÜZDE 75’İ SURİYELİ

 

Öte yandan yakalanan göçmenlerin aralarındaki Suriyeli kişilerin sayısı dikkat çekti. Alınan bilgiye göre, şuana kadar kurtarma operasyonlarıyla yakalanan göçmenlerden yüzde 75’ini Suriyeli kişiler oluştururken, yüzde 25’inin ise Afgan ağırlıklı sığınmacılar olduğu belirtildi.