Alman Oxiron Türkiye’de Cep Telefonu Üretecek

Türk insanı arasında, cep telefonlarına gerçekten muazzam bir ilgi var. Vatandaş her yeni modeli takip ediyor ve cep telefonlarına üzerlerindeki önemli bir aksesuar gibi değer veriyor. Türkiye’deki cep telefonu pazarı potansiyelini tespit eden Alman Oxiron şirketi Türkiye’de Oxiron X5 modeli cep telefonu üretimine başlayacak.

 

Oxiron şirketi, Türkiye’deki Universal Tekstil’in de desteğiyle 3 bin metrekarelik alanda kurulu olan tesiste Oxiron X5 cep telefonlarını üreterek Türkiye pazarına sunacak. Şirket yetkilileri, yaptıkları açıklamalarda Türkiye’nin çok yakın zamanda 4.5G iletişim sistemine geçeceğini ve bu sistemin, telekomunikasyon alanında çok önemli bir devrim olduğunu, bu devrimi yakalayabilmek için de böyle bir yatırıma giriştiklerini belirttiler.

İlk aşamada standart özelliklere sahip olan X5 modeli üretilecek, ancak talep olması durumunda başka modellerin de üretimine geçiş yapılabilecek. Şirket yetkilileri, üretim tesisisinin şuan için sadece Türkiye’deki pazara yönelik olduğunu, ancak talebin artması durumunda civar ülkelere de Türkiye üzerinden satış yapabileceklerini söyledi. Fabrikanın aylık üretim kapasitesi şuan için 175 bin adet telefonla kısıtlı. Satış yapılabilecek ağlarda ürünün tanıtımı yapılıp satışları arttırıldıkça, fabrikanın üretim kapasitesinin de arttırılması bekleniyor. Şirket yetkilileri, operatörlerle de anlaşmalar yapıp Oxiron telefonları operatörlerin mağazalarında da satmak istediklerini kaydetti. Şirketin ilk aşamada hedefi ise Türkiye pazarında yıllık 360 bin telefon satabilmek.

Artan talebe göre 4 farklı modelin daha piyasaya sürülmek üzere hazır olduğunu belirten yetkililer, Türkiye’deki üretim vergilerinden şikayetçi. Yüksek verginin, sektöre girmelerini ve üretim miktarını çoğaltmalarını zorlaştırdığını söyleyen yetkililer, bu konuda bir düzenleme yapılmasını talep ediyorlar. Şu an için üretilecek olan X5 modeli için pazar fiyatının yaklaşık 999 TL olacağı söyleniyor.

 

 

Mehmet Acet’ten Cem Küçük’e ‘zor’ sorular

Hafta başından bu yana Kanal 7’ye kuru iftiralarla saldıran Cem Küçük bu sorulara ne cevap verecek?

Ortaya attığı çirkin ve asılsız iddialarla Kanal 7 Grubu’nu ve grubun Ankara temsilcisi Mehmet Acet’i hedef göstermeye çalışan Cem Küçük dün yine köşesinden kin kustu.

Kuru iftiralara tek tek cevap veren Mehmet Acet ise, Cem Küçük’ün Gülen cemaatini göklere çıkaran yazısıyla ilgili olarak da ‘Ne demek istediğini anlat görelim’ diyerek de cevap vermeye davet etti.

İşte Mehmet Acet’in Küçük’e sert cevabı;

Rögar kapağına reklam almak isteyen adam

Kanalizasyonları kapatan Rögar kapağı reklamına talip olmuş, sıktığı mermilerin bumerang etkisiyle kendisine dönüp çarpmasından beslenen/zevk alan bir adamla it dalaşına girmeli miyim? Bunu sürdürmeli miyim?

Yazının başında kafamı kurcalayan soru bu.

Tolstoy, “bozulduğu zaman insandan daha korkunç bir yaratık yoktur” der.

Dostoyevski, “olgunlaşmak hiçbir şeye şaşırmamaktır” diye devam eder.

Cevap verdiğin zaman cevap verdiğin müptezelin çukur seviyesine inmeyi göze alman gerekiyor.

Ama cevap vermediğiniz zaman da yanlış anlaşılma, sıçrayan çamurun izinden kurtulamama gibi bir riskle karşı karşıyasınız.

Yaralı tetikçinin ayarları zaten bozulmuştu ama, yarasına basınca daha bir paçozlaşmış.

Daha bir pervasızlaşmış.

100 kelimelik kelime dağarcığına sahip bir acizin, şan şöhret yakalamak için tetikçilikten öte bir kabiliyet elde etmesi, kariyer yüklenmesi mümkün değil ki zaten.

BU DEVRİN EFRUZ BEYİ

Ömer Seyfettin’in Efruz Bey hikayesini bilir misiniz bilmem?

Karakteri müsveddeden ibaret olan bir paçozun kendisini 1908 Türkiye’sinde Hürriyet kahramanı olarak satışa çıkarmasından sonra, Ahmet olan ismini ‘ışık saçan’ anlamında Efruz Bey ile değiştiren adamın hikayesi.

Hikayenin sonu çok acıklıdır yalnız.

Artık bozuk sirke kıvamına erişen Efruz Bey, “Oğlum Ahmet!” diye seslenen annesine“Ahmet’i nereden çıkardın benim adım Efruz-ışık saçan” diye mukabelede bulunur.

Hakaret etme, çoğunlukla çapsızlık/cevapsızlık/yetersizlik halinin bir ürünüdür.

Çarpıtmanın, niyet bozuk olsa da, düzeltilebilir bir tarafı bazen olabilir.

Bilinçli bir şekilde iftira atmayı alışkanlık haline getirmek ise, bozulmuş bir insanın esfele sefilin düzeyini ortaya koymaktan başka bir şeye tekabül etmez.

Bu paçozun yazılarının üçte ikisi, çapsızlığın yerini anca o şekilde doldurabileceği için hakaretlerle dolu.

Bir kısmı çarpıtma, (ki şimdi sıra oraya da gelecek) en pespayesi ise iftiralarla tamamlanmış hale geliyor.

Şimdi…

Meselenin ne olduğunun anlaşılması, bu tetikçinin elindeki malzemeyi boşa düşürmek için iki konuda açıklamada bulunacağım.

Birincisi; Yaralı tetikçinin Caps dediği twitlerin ilkini, cemaat okullarıyla ilgili 2014 Haziran’ında atmıştım.

Twitin sonunda “elmalarla armutları karıştırmamak gerekir” cümlesinden de anlaşılacağı gibi, buradaki niyet, o dönem paralel yapının pislikleri ile iyi niyetle bu gruba dahil olmuş insanların ayrıştırılması fikrine dönük bir ifadeden ibarettir.

Ben bu twiti attıktan bir ay sonra Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanan Sn Tayyip Erdoğan’la yaptığımız programda da Tayyip bey, “bu yapıya gönül vermiş insanlar”cümlesini kurarak bir ayrıştırma çabası içerisindeydi zaten.

Ancak böyle bir ayrışmaya paralel yapının bünyesi izin vermediği için süreç daha sonra başka türlü gelişti.

O twite gelen övgüler nedeniyle teşekkür mahiyetinde yeni bir twit attığım cümlesi ise, kuru bir iftiradan ibarettir.

Bu aciz, madem beni böyle bir konuyla itham ediyor, benim o dönemde söylediklerimden çok daha fazlasını bu okulları yağlayarak ballayarak anlattığı yazılarına da bir izahat getirsin bakalım.

“Gülen Cemaati’ne mensup insanlar kuş uçmaz kervan geçmez yerlere gittiler. Normalde insanların bırakın tatili mecburi istikamet bile olsa uğramak istemeyecekleri Bangladeş, Senegal, Nijerya gibi yerlere aileleriyle birlikte yerleştiler. Oralardaki insanlara Türkçe öğrettiler. Dünyanın her yerinde insanlar Türkiye sevgisiyle büyüdüler” derken ne demek istemiş anlatsın, görelim.

İkinci konu, 1 Kasım sonrası attığım twit.

Tayyip Erdoğan ile Ahmet Davutoğlu arasında kıyaslama yapan bir tutumum hiçbir zaman olmamıştır.

Açık söyleyelim, böyle bir kıyaslama yapmayı kendi değerlerime ihanet ile eşdeğer sayarım.

Her ikisiyle de daha yakın zamanlarda programlar yapmış, bir gazeteci olarak sorularımı sormuş, cevaplarımı da almışımdır.

Davutoğlu ile ilgili attığım twit, seçim sonuçlarının hemen ardından, milletvekili sıralaması, verilen vaatler vb nin seçim zaferindeki etkisi üzerine yapılan tartışmalarda, Davutoğlu’nun hakkını teslim eden bir düşünce beyanından ibarettir.

Açıkçası niyetim bu olduğu halde bunun bir Erdoğan-Davutoğlu kıyaslaması biçiminde anlaşılabileceği uyarısı alınca, o twiti bir saat içinde hemen silmiştim.

Bununla da yetinmeyip ertesi gün Tayyip beyin yakınındaki bir isimle görüşerek meramımın doğru anlaşılması arzumu iletmiş, karşı taraftan da bu girişimim hüsnü niyetle kabul görmüş ve konu kapanmıştı.

Başka Capsleri varsa onları da döksün ortaya yaralı tetikçi.

Haftada 4 gün program yapan, soru soran, düşünce beyan eden bir gazeteci olarak yaptığım her şey meydanda.

Hadi gel bakalım daha neler yumurtlayacaksın, görelim!

Kastamonu’da 2 otomobil çarpıştı: 2 ölü, 5 yaralı

Kastamonu’da, iki otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada 2 kişi öldü, 5 kişi yaralandı.

Kaza, saat 21.00 sıralarında Kastamonu ile Devrekani İlçesi arasındaki yolda meydana geldi. Kastamonu yönüne giden 68 yaşındaki Mahir Gül yönetimindeki 06 FT 6160 plakalı otomobil, karşıdan gelen Serhat Kırmızı’nın kullandığı 37 DE 397 plakalı otomobil ile kafa kafaya çarpıştı.

Sürücüler Mahir Gül ve Serhat Kırmızı ile Satiye Gül, Ali Osman Yüksel, Duygu Şahin, Yeşim Sinan ve Saniye Emiroğlu yaralandı. Ambulanslarla Devrekani Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralılardan sürücü Mahir Gül ve yanında bulunan 60 yaşındaki Saniye Emiroğlu, yapılan müdahaleye rağmen hayatlarını kaybetti. 5 yaralının tedavisinin devam ettiği kazayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

Kaynak : DHA

Akit ve Yeni Şafak’a bombalı saldırı!

Akit Medya Grubu ve Yeni Şafak binasına geç saatlerde bombalı saldırı gerçekleştirildi.

Bayrampaşa Yenidoğan Mahallesi’nde bulunan Yenişafak Gazetesi binasına, saat 05.00 sıralarında, kimliği belirsiz yüzleri maskeli 3-4 kişi tarafından silahlı ve molotoflu saldırı düzenlendi. Bina önüne gelen saldırganlar,  giriş kapısına molotof kokteyli atıp, binanın camlarına uzun namlulu silahla ateş açtı.

Olayda, ölen ya da yaralanan olmazken, binada maddi hasar meydana geldi. Molotof kokteyli atılan giriş kapısı, güvenlik görevlisi tarafından söndürüldü. Saldırı sonrası olay yerine çok sayıda polis ve itfaiye ekibi sevk edildi. Polis, olay yeri ve çevresini emniyet şeridiyle kapatıp inceleme yaparken, çevredeki güvenlik kameraları da incelemeye alındı.

 

AYNI SAATLERDE AKİT MEDYA GRUBU’NA DA SALDIRI YAPILDI

Saldırıdan yaklaşık yarım saat sonra Yeni Akit Gazetesi’nin bulunduğu Akit Medya Grubu binasına da saldırı yapıldı. Küçükçekmece, Halkalı Merkez Mahallesi, Dereboyu Caddesi üzerinde bulunan Akit Medya Grubu binasına, saat 05.30 sıralarında gelen kimliği belirsiz yüzleri maskeli kişiler, binaya molotoflu ve silahlı saldırı düzenlendi. Binanın arka girişine gelen saldırganlar, otoparka ve bina önündeki bir kamyonete molotof kokteyli atıp, binaya uzun namlulu silahla ateş açtı. Saldırganlar hızla olay yerinden kaçarak uzaklaşırken, kamyonda yangın çıktı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve itfaiye ekibi sevk edildi. İtfaiye ekipleri kamyonette çıkan yangını büyümeden söndürdü.

Polis, saldırının gerçekleştiği noktayı emniyet şeridi ile kapattı. Olay yeri inceleme ekipleri bina ve çevresinde uzun süre inceleme yaptı. Çevredeki güvenlik kameraları incelemeye alınırken, görgü tanıklarının da ifadesine başvuruldu. Akit Medya Grubu binasının arka girişinin bulunduğu Abay Caddesi üzerinde 4 adet fişek kovanı olduğu ve giriş kapısına da mermi isabet ettiği görüldü.  Her iki olayla ilgili soruşturma başlatan polis, saldırganların yakalanması için çalışma başlattı

Erdoğan’a Hakaret Eden Kişi Yayından Kovuldu

Katar merkezli Al Jazeera kanalında yayınlanan Karşıt Görüş programında Erdoğan’a hakaret eden PYD’li Yezidi stüdyodan kovuldu.

Katar’ın Arap dünyası tarafından en çok izlenen haber kanalı Al Jazeera’da bu hafta Karşıt Görüş programında yaşanan tartışma gündeme damgasını vurdu.

 

Suriyeli Faysal Kasım’ın hazırlayıp sunduğu programın bu haftaki konusu Suriye’de yaşayan Kürtlerin durumuydu.

 

Programa PYD adına Rojava yönetimin sorumlusu Şerzat el Yezidi ile muhaliflere destek veren Suriye’de Kürtlerin geleceği hareketi sözcüsü Jiyan Omar konuk oldu.

 

Programda PYD yanlısı el Yezidi’nin sunucu Faysal Kasım ve diğer konuğa hakaret etmesi üzerine gerginlik yaşandı.

ERDOĞAN’A HAKARET ETTİ, STÜDYODAN KOVULDU

El Yezidi’nin program sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan sözleri tansiyonu iyice artırdı.

El Yezidi’nin saygısız tavırlarına daha fazla dayanamayan Faysal Kasım ilk kez programından bir konuğunu kovdu.

 

Faysal Kasım’ı tarafsız olmamakla suçlayan PYD yanlısı el Yezidi’nin gitmek istiyorum demesi üzerine Faysal Kasım stüdyodan kovdu.

 

Faysal Kasım, el Yezidi’nin gitmesinin ardından programı muhaliflere destek veren ve kendisi bir Kürt olan Jiyan Omar’la devam etti.

Döviz güne nasıl başladı?

İstanbul serbest piyasada dolar 2,1600, avro 2,8830 liradan güne başladı.

Kapalıçarşı’da 2,1570 liradan alınan dolar 2,1600 liradan satılıyor. 2,8800 liradan alınan avronun satış fiyatı ise 2,8830 lira olarak belirlendi.

Önceki kapanışta doların satış fiyatı 2,1560 lira, avronun satış fiyatı ise 2,8880 lira olmuştu.

Diyanet Başkanlığı’ndan Güneydoğu’ya Yardım Tırları

Diyanet İşleri Başkanlığı, ”Şimdi Yaraları Sarma Zamanı” adlı proje kapsamında hazırladığı 20 tır dolusu yardım kolisini ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağını duyurdu.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan yardım projesinde, öncelik olarak ihtiyaç sahibi olan ve ülkemize mülteci olarak gelmek zorunda kalan Suriye’li göçmenlere, terör saldırılarında yaşamını yitiren şehitlerin yakınları ve ailelerine, Güneydoğu’daki terörist eylemlerden mağdur olan ailelere yardım yapılacak. Toplanan yardımlar toplamda 20 tıra yerleştirilerek ihtiyaç sahiplerine gönderildi.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, yaptığı konuşmada, hazırlanan bu projenin, sadece maddi anlamda hazırlanmış bir proje değil, kardeşlik adına atılmış bir adım olduğunu söyledi. Ülkenin huzuru, güvenliği ve milletin istiklali için göz kırpmadan can veren kahramanlara bir vefa borcu olduğunu ifade etti. Kampanya kapsamında halk tarafından gösterilen ilginin ve desteğin çok büyük olduğunu ve bunun ona mutluluk verdiğini söyleyen Görmez, Türk milletinin tarihinde olduğu gibi bugün de vicdan sorumluluğunun yükünü taşıdığını, Ortadoğu’da ve ülke içerisinde zulme uğrayan, mağdur edilen halkın yanında Türk halkının, sorumluluğunu en iyi şekilde yerine getirdiğini söyledi.

El birliği ve sevgi ile oluşan bütün yaraların kapatılacağını ifade eden Görmez, ”Suriye’de zulme uğrayan ve haklarından mahrum edilen halkları insanlık unutsa dahi biz unutmayacağız.” ifadelerini kullanarak, bölgeden ülkeye akın eden mültecilere yapılacak yardımların hız kesmeden devam edeceğini duyurdu ve en büyük temennisinin, bölgeye bir an önce barışın getirilmesi, insanlara huzurun tekrardan tahsis edilmesi olduğunu söyledi.

Diyanet İşleri tarafından hazırlanan yardım kolilerinin içerisinde genel olarak gıda paketleri bulunuyor. Yardım projesi kapsamında harcanan paranın ise 4 milyon lira civarında olduğu söyleniyor.

 

Bank Asya hisseleri kapalı kalacak

Borsa İstanbul’daki Bank Asya’nın hisseleri kapalı kalmaya devam edecek.

Borsa İstanbul, Bank Asya işlem sırasının kapalılık halinin ortaklık yapısındaki belirsizlik giderilene kadar devam etmesine karar verildiğini bildirdi.

Borsa İstanbul’un, Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yer alan açıklamasında, Bank Asya’nın hisselerinin ortaklık yapısındaki belirsizlik giderilene kadar kapalı kalacağı belirtildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Borsa Yönetim Kurulunun 14/08/2014 tarihli toplantısında, paylarının işlem sırası 07/08/2014 tarihinde ikinci seans öncesi kapatılmış bulunan Asya Katılım Bankası AŞ’nin ortaklık yapısı ile ilgili olarak; basın yayın organlarında çelişkili haberlerin yer alması, bu haberlerin pay senedi fiyatında ciddi ve süreklilik arz eden dalgalanmalara yol açması, Bankanın ortaklık yapısı ve yönetim değişimi ile ilgili olarak yürütülen sürecin açık ve net olarak duyurulmaması, yatırımcıların algısında Bankanın ortaklık yapısı ve yönetiminin değişimine ilişkin oluşabilecek muğlaklığın sağlıklı fiyat oluşumunu zedeleyebilecek olması sebepleriyle, Bankanın durumuna ilişkin makul bir iktisadi ve finansal gerekçeyle açıklanamayan dalgalanmalar meydana gelebileceğinden ve piyasanın güven, açıklık ve istikrar içinde çalışmasını bozacak nitelikte eylemler için elverişli bir ortam oluşmasına imkan vermemek amacıyla Kotasyon Yönetmeliği’nin 24’üncü maddesinin (c) bendi gereğince Bankanın uyarılmasına ve paylarının işlem sırasının kapalılık halinin ortaklık yapısındaki belirsizlik giderilene kadar devam etmesine karar verilmiştir.”

Borsa yükselişle açıldı

Borsa İstanbul, güne önceki kapanışa göre yükselişle başladı.

Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri dünkü kapanışa göre ortalama yüzde 0,12 değer kazanırken, bankacılık endeksi yüzde 0,10, holding endeksi yüzde 0,03 yükseliş kaydetti.

Analitsler, bugün yurt dışında açıklanacak Avro Bölgesi büyüme ve TÜFE verilerinin, yurt içinde ise cari açık verisinin BIST 100 endeksinin yönü üzerinde belirleyici olacağını kaydediyor.

TL’nin dolar karşısındaki hareketlerinin de endeksin seyri açısından önemli olduğunu kaydeden analistler, teknik açıdan endeksin seyrinde 77.500 seviyesinin önem arz etmekte olduğunu, endeksin 77.500’ün aşağısında kalıcılık sağlaması durumunda 76.000’in destek olarak izlenebileceğini kaydediyor.

Analistler, endekste yukarı yönlü hareketlerin görülmesi ve 77.500 seviyesi üzerinde tutunması durumunda ise 79.000’in önemli direnç seviyesi olarak takip edileceğini ifade ediyor.

Bu açıklanacak cari işlemler açığı verisine ilişkin AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistlerin beklentilerinin ortalaması 3,89 milyar dolar oldu. 14 ekonomistin katılımıyla gerçekleştirilen ankete göre, ekonomistlerin haziran ayında cari işlemler açığı beklentileri en yüksek 4,5 milyar dolar, en düşük ise 3,5 milyar dolar arasında yer aldı.

Öte yandan ekonomistlerin 2014 yıl sonu cari işlemler açığı beklentileri ortalaması 47 milyar 960 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Ekonomistlerin haziran ayı cari açık beklentilerinin ortalamasına (3,89 milyar dolar) göre mayıs ayında 52 milyar 636 milyon dolar olan yıllıklandırılmış cari işlemler açığının 51 milyar 734 milyon dolara düşeceği hesaplandı.

Mayıs ayında cari işlemler açığı 3 milyar 434 milyon dolar ve yıllıklandırılmış bazda cari işlemler açığı 52 milyar 636 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmişti.

Limonun kilosu 10 lirayı buldu

İhracatı artan limonun kilogram fiyatı, yurt içinde 10 liraya kadar yükseldi.

Dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi Akdeniz Bölgesi’nde de önceki yıllara göre kış mevsiminin daha sert geçmesi nedeniyle limon üretimi beklenenin altında gerçekleşti. Üretim düşüklüğünün yanı sıra, dünyanın en büyük limon ihracatçısı Arjantin’de üretimin düşük olmasına bağlı Türkiye’nin artan limon ihracatı, yaz dönemi için Kapadokya’daki yer altı şehirlerinde gerçekleştirilen stok oranını yüzde 40’a yakın düşürdü.

Tüm bu etkenlerden dolayı Temmuz ayında artışa geçen limon fiyatlarının önü alınamıyor. Hızla yükselmeyi sürdüren limon fiyatı 10 TL’ye kadar çıktı. Sektör temsilcileri limondaki fiyat artışının, Eylül ayı başlarındaki yeni ürünler piyasaya çıkana kadar devam edeceği görüşünde.

TOPTAN FİYATI 115 TL

Geçen hafta market ve pazarlarda 8.95 TL’ye satılan limonun kilogram fiyatı, market ve pazarlarda 9.95 TL ve 10 TL’yi buldu. Limonun Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali’ndeki 17 kilogramlık kasalarda toptan satış fiyatı da 105 TL’den 115 TL’ye çıktı. Hal fiyatı da kilogram başına 6.2 TL’den 6.76 TL’ye yükseldi.

726 BİN TONA DÜŞTÜ

Son 10 yılın Türkiye İstatistik Kurumu verilerine bakıldığında, 2004’de 250 bin dekardaki 6 milyon 635 bin ağaçta 600 bin ton ve ağaç başına 102 kilogram limon üretimi yapılırken, 2010’da 253 bin 603 dekarda 7 milyon 453 bin 679 ağaca yükseldi. Ağaç başına 125 kilogram, toplamda 787 bin ton limon üretimi gerçekleşti. 2013’te ise 274 bin 252 dekar alanda 8 milyon limon ağacında, ağaç başına 112 kilogramla toplam 726 bin 283 ton üretime ulaşıldı.

Limon ihracatı 2004’de 216 bin tonken, 2010’da 426 bin ton, 2013’te 409 bin ton olarak gerçekleşti. 2014’ün ilk 4 ayında ise 170 bin tona ulaşan limon ihracatının yıl sonu itibariyle geçen yılın üstüne çıkması bekleniyor.