Ette Tavan Fiyat Uygulamasına Başlanıyor

Son yıllarda fiyatı hızla artan ürünlerden birisi de kırmızı et. Büyük şehirlerde neredeyse kilosu 1 gram altın değerinde olan et fiyatları için düzenlemeye gidildi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, et fiyatlarında tavan fiyat konusunda mutabakata varıldığını bildirdi.

Bakan Faruk Çelik, yaptığı açıklamada, et fiyatlarındaki uygunsuz gidişatı durdurmak için bir tavan fiyat uygulaması konusunda anlaşmaya varıldığını söyledi. Kırmızı et sektörü temsilcileriyle yapılan görüşmelerde yağsız et en yüksek fiyat olarak 23,3 lira, yağlı et için en yüksek fiyat olarak 21,8 lira, kıyma için en yüksek fiyat olarak 32 ve kuşbaşı et için fiyat 34 lira olarak belirlendiği duyuruldu.

Bakan Faruk Çelik, bu konuda yapılan düzenlemenin kesinlikle piyasaya müdahale etmek adına değil, aksine piyasa ile birlikte ortak hareket etmek adına yapılmış bir düzenleme olduğunu söyledi. Düzenlemeye sebep olarak, kırmızı et üreticilerin kar elde edememesi sebebiyle mesleği bırakmamasının sağlanmaya çalışıldığı, üreticinin de korunmaya çalışıldığı söylendi. Yapılan çalışma kapsamında fiyatlardaki düzenlemenin vatandaşa 1 hafta içerisinde yansıması bekleniyor. Konu ile ilgili olarak 5-6 ay sonra tekrardan bir toplantı yapılacak. Bu toplantıda da düzenlemenin olumlu ve olumsuz yanları görüşülecek, gerekirse yeni düzenlemelere gidilecek.

Gıda fiyatları, Türkiye’de çok hızlı bir şekilde artıyor. 2015 yılı içerisinde sadece kırmızı etteki fiyat artışı yüzde 21 seviyelerine kadar çıktı. Bu artış, enflasyon üzerinde de olumsuz bir etki yaratıyor. Yıllık ve aylık enflasyon hesaplamalarında ortaya çıkan artışların çok büyük bir bölümü, gıda fiyatlarındaki artış sebebiyle meydana geliyor.

Erdoğan’a Hakaret Eden Kişi Yayından Kovuldu

Katar merkezli Al Jazeera kanalında yayınlanan Karşıt Görüş programında Erdoğan’a hakaret eden PYD’li Yezidi stüdyodan kovuldu.

Katar’ın Arap dünyası tarafından en çok izlenen haber kanalı Al Jazeera’da bu hafta Karşıt Görüş programında yaşanan tartışma gündeme damgasını vurdu.

 

Suriyeli Faysal Kasım’ın hazırlayıp sunduğu programın bu haftaki konusu Suriye’de yaşayan Kürtlerin durumuydu.

 

Programa PYD adına Rojava yönetimin sorumlusu Şerzat el Yezidi ile muhaliflere destek veren Suriye’de Kürtlerin geleceği hareketi sözcüsü Jiyan Omar konuk oldu.

 

Programda PYD yanlısı el Yezidi’nin sunucu Faysal Kasım ve diğer konuğa hakaret etmesi üzerine gerginlik yaşandı.

ERDOĞAN’A HAKARET ETTİ, STÜDYODAN KOVULDU

El Yezidi’nin program sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan sözleri tansiyonu iyice artırdı.

El Yezidi’nin saygısız tavırlarına daha fazla dayanamayan Faysal Kasım ilk kez programından bir konuğunu kovdu.

 

Faysal Kasım’ı tarafsız olmamakla suçlayan PYD yanlısı el Yezidi’nin gitmek istiyorum demesi üzerine Faysal Kasım stüdyodan kovdu.

 

Faysal Kasım, el Yezidi’nin gitmesinin ardından programı muhaliflere destek veren ve kendisi bir Kürt olan Jiyan Omar’la devam etti.

Akit ve Yeni Şafak’a bombalı saldırı!

Akit Medya Grubu ve Yeni Şafak binasına geç saatlerde bombalı saldırı gerçekleştirildi.

Bayrampaşa Yenidoğan Mahallesi’nde bulunan Yenişafak Gazetesi binasına, saat 05.00 sıralarında, kimliği belirsiz yüzleri maskeli 3-4 kişi tarafından silahlı ve molotoflu saldırı düzenlendi. Bina önüne gelen saldırganlar,  giriş kapısına molotof kokteyli atıp, binanın camlarına uzun namlulu silahla ateş açtı.

Olayda, ölen ya da yaralanan olmazken, binada maddi hasar meydana geldi. Molotof kokteyli atılan giriş kapısı, güvenlik görevlisi tarafından söndürüldü. Saldırı sonrası olay yerine çok sayıda polis ve itfaiye ekibi sevk edildi. Polis, olay yeri ve çevresini emniyet şeridiyle kapatıp inceleme yaparken, çevredeki güvenlik kameraları da incelemeye alındı.

 

AYNI SAATLERDE AKİT MEDYA GRUBU’NA DA SALDIRI YAPILDI

Saldırıdan yaklaşık yarım saat sonra Yeni Akit Gazetesi’nin bulunduğu Akit Medya Grubu binasına da saldırı yapıldı. Küçükçekmece, Halkalı Merkez Mahallesi, Dereboyu Caddesi üzerinde bulunan Akit Medya Grubu binasına, saat 05.30 sıralarında gelen kimliği belirsiz yüzleri maskeli kişiler, binaya molotoflu ve silahlı saldırı düzenlendi. Binanın arka girişine gelen saldırganlar, otoparka ve bina önündeki bir kamyonete molotof kokteyli atıp, binaya uzun namlulu silahla ateş açtı. Saldırganlar hızla olay yerinden kaçarak uzaklaşırken, kamyonda yangın çıktı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve itfaiye ekibi sevk edildi. İtfaiye ekipleri kamyonette çıkan yangını büyümeden söndürdü.

Polis, saldırının gerçekleştiği noktayı emniyet şeridi ile kapattı. Olay yeri inceleme ekipleri bina ve çevresinde uzun süre inceleme yaptı. Çevredeki güvenlik kameraları incelemeye alınırken, görgü tanıklarının da ifadesine başvuruldu. Akit Medya Grubu binasının arka girişinin bulunduğu Abay Caddesi üzerinde 4 adet fişek kovanı olduğu ve giriş kapısına da mermi isabet ettiği görüldü.  Her iki olayla ilgili soruşturma başlatan polis, saldırganların yakalanması için çalışma başlattı

Alman Oxiron Türkiye’de Cep Telefonu Üretecek

Türk insanı arasında, cep telefonlarına gerçekten muazzam bir ilgi var. Vatandaş her yeni modeli takip ediyor ve cep telefonlarına üzerlerindeki önemli bir aksesuar gibi değer veriyor. Türkiye’deki cep telefonu pazarı potansiyelini tespit eden Alman Oxiron şirketi Türkiye’de Oxiron X5 modeli cep telefonu üretimine başlayacak.

 

Oxiron şirketi, Türkiye’deki Universal Tekstil’in de desteğiyle 3 bin metrekarelik alanda kurulu olan tesiste Oxiron X5 cep telefonlarını üreterek Türkiye pazarına sunacak. Şirket yetkilileri, yaptıkları açıklamalarda Türkiye’nin çok yakın zamanda 4.5G iletişim sistemine geçeceğini ve bu sistemin, telekomunikasyon alanında çok önemli bir devrim olduğunu, bu devrimi yakalayabilmek için de böyle bir yatırıma giriştiklerini belirttiler.

İlk aşamada standart özelliklere sahip olan X5 modeli üretilecek, ancak talep olması durumunda başka modellerin de üretimine geçiş yapılabilecek. Şirket yetkilileri, üretim tesisisinin şuan için sadece Türkiye’deki pazara yönelik olduğunu, ancak talebin artması durumunda civar ülkelere de Türkiye üzerinden satış yapabileceklerini söyledi. Fabrikanın aylık üretim kapasitesi şuan için 175 bin adet telefonla kısıtlı. Satış yapılabilecek ağlarda ürünün tanıtımı yapılıp satışları arttırıldıkça, fabrikanın üretim kapasitesinin de arttırılması bekleniyor. Şirket yetkilileri, operatörlerle de anlaşmalar yapıp Oxiron telefonları operatörlerin mağazalarında da satmak istediklerini kaydetti. Şirketin ilk aşamada hedefi ise Türkiye pazarında yıllık 360 bin telefon satabilmek.

Artan talebe göre 4 farklı modelin daha piyasaya sürülmek üzere hazır olduğunu belirten yetkililer, Türkiye’deki üretim vergilerinden şikayetçi. Yüksek verginin, sektöre girmelerini ve üretim miktarını çoğaltmalarını zorlaştırdığını söyleyen yetkililer, bu konuda bir düzenleme yapılmasını talep ediyorlar. Şu an için üretilecek olan X5 modeli için pazar fiyatının yaklaşık 999 TL olacağı söyleniyor.

 

 

Dünyanın en büyük 27’nci elması Çıktı

Afrika ülkesi Angola’da bir elmas madeninde dünyanın 27’nci en büyük elması çıkarıldı.

Afrika ülkesi Angola’da bir elmas madeninde dünyanın 27’nci en büyük elması çıkarıldı.

NBC’nin haberine göre, merkezi Avustralya’da bulunan Lucapa şirketinin işlettiği Lulo madeninde 404,2 karatlık bir elmas keşfedildi.

EN BÜYÜK ELMAS

Bunun, Angola’da bugüne kadar bulunan en büyük elmas olduğu belirtildi.

Şirket, 7 santimetre uzunluğundaki elmasın neredeyse kusursuz anlamına gelen ve nadir rastlanan “IIa türünde” olduğunu açıkladı.

Dünyadaki elmasların yüzde 1’inden daha azının bu türden olduğu biliniyor.

Angola’da daha önce çıkarılan en büyük elmas, 2007’de bulunan “Angola Yıldızı”ydı. Dünyanın en büyük elması da 1905’te Güney Afrika’da keşfedilen 3 bin 106 karatlık Cullinan Elması’ydı.

Kaynak : AA

Hürriyet’ten Bir İsim Ayrıldı

Hürriyet’in CEO’su Ahmet Özer görevinden ayrıldı.

Hürriyet’in CEO’su Ahmet Özer görevinden ayrıldı. Hürriyet tarafından Kamu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Şirketimiz’de İcra Kurulu Başkanı ve “murahhas” üye olarak Yönetim Kurulu’nda görev yapmakta olan Ahmet Özer, 8 Şubat 2016 tarihi itibariyle İcra Kurulu Başkanlığı ve Yönetim Kurulu’ndaki murahhaslık görevlerinden kendi isteği ile ayrılmıştır. Ahmet Özer, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görevine devam etmektedir.”

Kastamonu’da 2 otomobil çarpıştı: 2 ölü, 5 yaralı

Kastamonu’da, iki otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada 2 kişi öldü, 5 kişi yaralandı.

Kaza, saat 21.00 sıralarında Kastamonu ile Devrekani İlçesi arasındaki yolda meydana geldi. Kastamonu yönüne giden 68 yaşındaki Mahir Gül yönetimindeki 06 FT 6160 plakalı otomobil, karşıdan gelen Serhat Kırmızı’nın kullandığı 37 DE 397 plakalı otomobil ile kafa kafaya çarpıştı.

Sürücüler Mahir Gül ve Serhat Kırmızı ile Satiye Gül, Ali Osman Yüksel, Duygu Şahin, Yeşim Sinan ve Saniye Emiroğlu yaralandı. Ambulanslarla Devrekani Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralılardan sürücü Mahir Gül ve yanında bulunan 60 yaşındaki Saniye Emiroğlu, yapılan müdahaleye rağmen hayatlarını kaybetti. 5 yaralının tedavisinin devam ettiği kazayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

Kaynak : DHA

Trafik Sigortasıyla İlgili Düzenleme Yapılacak

Geçtiğimiz günlerde, yapılan düzenlemelerle birlikte vatandaş şok üstüne şok yaşamıştı. Zorunlu Trafik Sigortası poliçe süresi dolan vatandaşlar, araçlarını tekrar sigorta yaptırmak üzere sigorta şirketlerine gittiklerinde, %400, %500 fazla fiyatlar almışlardı. Bu zam ile birlikte 4000 TL değerinde aracı olan vatandaşa sigorta şirketleri 1 yıllık zorunlu trafik sigortası primi olarak yaklaşık 1000 tl fiyat verdiklerini duymuştuk. Bu fiyat artışı vatandaşa yaka silktirdi, her kesimden insanlar  zamma tepkilerini göstermeye çalıştılar. Yetkililer, konu ile ilgili olarak taraflar arasında bir orta yol bulabilmek için çalışmalarını sürdürüyor.

 

Sürücüleri mutlu edebilecek bir haber de Binali Yıldırım’dan geldi. Konu hakkındaki vatandaşların şikayetlerinden ve mağduriyetlerinden haberdar olduklarının altını çizen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, bir çözüm üzerinde çalıştıklarını söyledi.
Bu çalışma kapsamında konunun düzen içerisine sokulacağının müjdesini veren Yıldırım, çözüm yollarından bir tanesinin de zorunlu trafik sigortasının kasko ile birleştirilebileceği olduğunu sözlerine ekledi.

Binali Yıldırım, konuşmasında ”mesela ÖTV’si kaldırılmış benzin talep ediyorlar, böyle bir şey mümkün değil, ancak zorunlu trafik sigortası işinde yerden göğe kadar haklısınız, bu konuda gerekli çalışmalar yapılacak” ifadelerini kullandı. Konu ile ilgili olarak geçtiğimiz günlerde Rekabet Kurumu, sigorta şirketlerinin rekabete aykırı olacak şekilde anlaşarak zam yapıp yapmadıklarını araştıracaklarını duyurmuştu. Binali Yıldırım’da konu ile ilgili olarak yapılabilecek her türlü iyileştirmenin yapılacağını ve konu ile ilgili olarak bir çözüm mutlaka üretileceğini söyledi. Yıldırım, Geçtiğimiz yıllarda HGS ve OGS konusunda yaptıkları düzenlemelerle de vatandaşı mağdur olmaktan kurtardıkları gibi bu konuda da gerekli bütün çalışmanın yapılacağının sözünü verdi.

İstanbul’da güpegündüz kapkaç oldu

İstanbul Şişli’de bebekleriyle birlikte yolun karşısına geçmek için yeşil ışığı bekleyen 2 kadın kapkaça uğradı.

İstanbul Şişli’de bebekleriyle birlikte yolun karşısına geçmek için yeşil ışığı bekleyen yabancı uyruklu 2 kadın, güpegündüz kapkaça uğradı. Kapkaç anı güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.

Olay, dün saat 15.30 sıralarında Şişli Eskişehir Mahallesi Akağalar Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bebekleriyle birlikte cadde üzerinde yolun karşısına geçmek isteyen Suriye uyruklu 2 kadın, trafik ışığının yayalara yeşil yanmasını bekledi. Bu esnada yol kenarında bekleyen kadınların yanına gelen kapkaççı, uygun anı kollamaya başladı. Kısa bir süre kadınların hareketlerini izleyen şahıs, uygun anı bulması üzerine kadının çantasını çalarak koşmaya başladı. Olayın hemen ardından kapkaça uğrayan kadınlar, bebeklerini arabasında bırakarak şahsın peşinden koştu ancak yakalayamadı.

OLAY ANI GÜVENLİK KAMERASINA YANSIDI

Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, kadınların ifadesine başvurarak kapkaççıyı yakalamak için çalışma başlattı. Kapkaça uğrayan kadının ifadesinde çantanın içerisinde bin 500 lira ve cep telefonu olduğu öğrenilirken, tüm bu yaşananlar ise güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.

“İNŞALLAH EN KISA ZAMANDA YAKALANIRLAR”

Olaya tanık olan Ahmet Ardıç, “Biz burada dururken iki hanımefendi köşede bekliyordu. Sanırım kadınları aşağıdan takip etmişler, boş bir anlarını bekliyorlardı. Şahıslar, kadınların boş anını bulunca cüzdanı kapması, fırlaması bir oldu. Çok hızlı oldukları ve bu işlerde tecrübeli oldukları için yakalamak biraz zor oldu. Sonra polis ekipleri geldi. Burada görüntüler vardı, onları verdik. Onlar ilgilendiler sağ olsunlar. İnşallah en kısa zamanda yakalanırlar. Kapkaçı yapanlar 2 kişiymiş, 1’i karşıda etrafı gözlüyormuş. Öteki kadınların boş anlarında çantayı çalınca, öteki de başka bir yöne doğru kaçtı” dedi.

Mehmet Acet’ten Cem Küçük’e ‘zor’ sorular

Hafta başından bu yana Kanal 7’ye kuru iftiralarla saldıran Cem Küçük bu sorulara ne cevap verecek?

Ortaya attığı çirkin ve asılsız iddialarla Kanal 7 Grubu’nu ve grubun Ankara temsilcisi Mehmet Acet’i hedef göstermeye çalışan Cem Küçük dün yine köşesinden kin kustu.

Kuru iftiralara tek tek cevap veren Mehmet Acet ise, Cem Küçük’ün Gülen cemaatini göklere çıkaran yazısıyla ilgili olarak da ‘Ne demek istediğini anlat görelim’ diyerek de cevap vermeye davet etti.

İşte Mehmet Acet’in Küçük’e sert cevabı;

Rögar kapağına reklam almak isteyen adam

Kanalizasyonları kapatan Rögar kapağı reklamına talip olmuş, sıktığı mermilerin bumerang etkisiyle kendisine dönüp çarpmasından beslenen/zevk alan bir adamla it dalaşına girmeli miyim? Bunu sürdürmeli miyim?

Yazının başında kafamı kurcalayan soru bu.

Tolstoy, “bozulduğu zaman insandan daha korkunç bir yaratık yoktur” der.

Dostoyevski, “olgunlaşmak hiçbir şeye şaşırmamaktır” diye devam eder.

Cevap verdiğin zaman cevap verdiğin müptezelin çukur seviyesine inmeyi göze alman gerekiyor.

Ama cevap vermediğiniz zaman da yanlış anlaşılma, sıçrayan çamurun izinden kurtulamama gibi bir riskle karşı karşıyasınız.

Yaralı tetikçinin ayarları zaten bozulmuştu ama, yarasına basınca daha bir paçozlaşmış.

Daha bir pervasızlaşmış.

100 kelimelik kelime dağarcığına sahip bir acizin, şan şöhret yakalamak için tetikçilikten öte bir kabiliyet elde etmesi, kariyer yüklenmesi mümkün değil ki zaten.

BU DEVRİN EFRUZ BEYİ

Ömer Seyfettin’in Efruz Bey hikayesini bilir misiniz bilmem?

Karakteri müsveddeden ibaret olan bir paçozun kendisini 1908 Türkiye’sinde Hürriyet kahramanı olarak satışa çıkarmasından sonra, Ahmet olan ismini ‘ışık saçan’ anlamında Efruz Bey ile değiştiren adamın hikayesi.

Hikayenin sonu çok acıklıdır yalnız.

Artık bozuk sirke kıvamına erişen Efruz Bey, “Oğlum Ahmet!” diye seslenen annesine“Ahmet’i nereden çıkardın benim adım Efruz-ışık saçan” diye mukabelede bulunur.

Hakaret etme, çoğunlukla çapsızlık/cevapsızlık/yetersizlik halinin bir ürünüdür.

Çarpıtmanın, niyet bozuk olsa da, düzeltilebilir bir tarafı bazen olabilir.

Bilinçli bir şekilde iftira atmayı alışkanlık haline getirmek ise, bozulmuş bir insanın esfele sefilin düzeyini ortaya koymaktan başka bir şeye tekabül etmez.

Bu paçozun yazılarının üçte ikisi, çapsızlığın yerini anca o şekilde doldurabileceği için hakaretlerle dolu.

Bir kısmı çarpıtma, (ki şimdi sıra oraya da gelecek) en pespayesi ise iftiralarla tamamlanmış hale geliyor.

Şimdi…

Meselenin ne olduğunun anlaşılması, bu tetikçinin elindeki malzemeyi boşa düşürmek için iki konuda açıklamada bulunacağım.

Birincisi; Yaralı tetikçinin Caps dediği twitlerin ilkini, cemaat okullarıyla ilgili 2014 Haziran’ında atmıştım.

Twitin sonunda “elmalarla armutları karıştırmamak gerekir” cümlesinden de anlaşılacağı gibi, buradaki niyet, o dönem paralel yapının pislikleri ile iyi niyetle bu gruba dahil olmuş insanların ayrıştırılması fikrine dönük bir ifadeden ibarettir.

Ben bu twiti attıktan bir ay sonra Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanan Sn Tayyip Erdoğan’la yaptığımız programda da Tayyip bey, “bu yapıya gönül vermiş insanlar”cümlesini kurarak bir ayrıştırma çabası içerisindeydi zaten.

Ancak böyle bir ayrışmaya paralel yapının bünyesi izin vermediği için süreç daha sonra başka türlü gelişti.

O twite gelen övgüler nedeniyle teşekkür mahiyetinde yeni bir twit attığım cümlesi ise, kuru bir iftiradan ibarettir.

Bu aciz, madem beni böyle bir konuyla itham ediyor, benim o dönemde söylediklerimden çok daha fazlasını bu okulları yağlayarak ballayarak anlattığı yazılarına da bir izahat getirsin bakalım.

“Gülen Cemaati’ne mensup insanlar kuş uçmaz kervan geçmez yerlere gittiler. Normalde insanların bırakın tatili mecburi istikamet bile olsa uğramak istemeyecekleri Bangladeş, Senegal, Nijerya gibi yerlere aileleriyle birlikte yerleştiler. Oralardaki insanlara Türkçe öğrettiler. Dünyanın her yerinde insanlar Türkiye sevgisiyle büyüdüler” derken ne demek istemiş anlatsın, görelim.

İkinci konu, 1 Kasım sonrası attığım twit.

Tayyip Erdoğan ile Ahmet Davutoğlu arasında kıyaslama yapan bir tutumum hiçbir zaman olmamıştır.

Açık söyleyelim, böyle bir kıyaslama yapmayı kendi değerlerime ihanet ile eşdeğer sayarım.

Her ikisiyle de daha yakın zamanlarda programlar yapmış, bir gazeteci olarak sorularımı sormuş, cevaplarımı da almışımdır.

Davutoğlu ile ilgili attığım twit, seçim sonuçlarının hemen ardından, milletvekili sıralaması, verilen vaatler vb nin seçim zaferindeki etkisi üzerine yapılan tartışmalarda, Davutoğlu’nun hakkını teslim eden bir düşünce beyanından ibarettir.

Açıkçası niyetim bu olduğu halde bunun bir Erdoğan-Davutoğlu kıyaslaması biçiminde anlaşılabileceği uyarısı alınca, o twiti bir saat içinde hemen silmiştim.

Bununla da yetinmeyip ertesi gün Tayyip beyin yakınındaki bir isimle görüşerek meramımın doğru anlaşılması arzumu iletmiş, karşı taraftan da bu girişimim hüsnü niyetle kabul görmüş ve konu kapanmıştı.

Başka Capsleri varsa onları da döksün ortaya yaralı tetikçi.

Haftada 4 gün program yapan, soru soran, düşünce beyan eden bir gazeteci olarak yaptığım her şey meydanda.

Hadi gel bakalım daha neler yumurtlayacaksın, görelim!