9. Sınıf MEB Tarih Ders Kitabı Cevapları Sayfa 125

Sevgili öğrencilerimiz 9. Sınıf MEB yayınları Tarih Ders kitabının tüm sayfalarının cevapları sayfamızda yer almaya devam ediyor. Ana dilde düşünme bunu konuşulmak istenen yabancı dile çevirme stratejisini kullanan kişiler konuşmalarına başladıklarında uzun karışık anlamsız söz dizinleri kullanırlar. Birçok bilim dalının ihtiyaç duyduğu alanlardan biri olan Aradığınız kitabın ilgili sayfasının çözümleri aşağıda yer almaktadır. Eğer doğru sayfayı görmüyorsanız muhtemelen çözümü henüz yapılmamıştır. Ama okuma yorum yapma, eleştirme özet çıkarmak için yapılıyorsa okuma hızı yavaş olmalıdır. Hızlı okumanın en önemli yolu sesiz okumadır. Sessiz okuma hızı arttırdığı gibi anlamayı da kolaylaştırır. Sessiz okuma dudak kıpırdatmadan, kafa sallanmadan sadece gözle takip ederek okumadır. Hızlı ve anlamlı okuma becerisi kazanabilmek için bol bol okuma çalışmaları yapılmalıdır. Önce gazete, öykü ve roman gibi şeylerle işe başlamalı giderek boş zamanları okuyarak değerlendirme alışkanlığı kazanılmalıdır.

Sizler için diğer tüm sayfaları hızlıca sayfamıza eklemek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Eğer ilgili sayfanın cevaplarını göremiyorsanız bu sayfa muhtemelen çözülmemiştir. Bu durumda kısa bir süre sonra sitemizi yeniden ziyaret ediniz. Öğrencilerimize tavsiyemiz buradaki cevapları kitaplarına geçirmeden önce kendiniz yapıp burayı sadece kontrol amaçlı kullanmanızdır. Herkese okullarında başarılar diliyoruz.

Sayfanın Cevapları:

9. Sınıf Tarih Dersi Biryay yayınları  Cevapları Sayfa 125

2. EtkinliK: KÂBE’NİN HAKEMLİĞİ
Resulullah otuz beş yaşlarındaydı. Kureyşliler, Kâbe’yi tamir ediyordu. Zaman zaman Hz. Muhammed de çalışıyor, onlarla birlikte taş taşıyordu. Kâbe’nin tamiri bitip sıra Hacerü’l-Esved (Kara Taş)’i yerine koymaya gelince kabileler arasında tartışma çıktı. Taşı yerine koyma şerefi kime ait olacaktı? Tartışma büyüdü, nerede ise aileler birbirine girecekti. Sonra birisi bir teklifte bulundu. Kâbe’ye Şeybe kapısından ilk gelen hakem olacak ve o ne derse herkes onu kabul edecekti. İlk gelen Hz. Muhammed oldu. Bütün kabileler buna sevindiler. “Muhammed emin bir kimsedir, onun hakemliğine razıyız.” dediler. Durumu kendisine arz ederek hakemliğini istediler. Hz. Muhammed, kabul etti, hırkasını yere serdi. Hacerü’l-Esved’i üzerine koydu ve: “Her aileden birer kişi ucundan tutsun.” dedi. Hep beraber taşı kaldırıp konulacağı yere getirdiler. Hz. Muhammed de taşı bizzat kendi eliyle alıp yerine yerleştirdi. Hasan Karaköse, Ortaçağ Tarihi ve Uygarlığı, s. 9. (Düzenlenmiştir.)
SORU:  Hz. Muhammed’in güvenilir kişiliği, etkinlikte anlatılan olayda Kureyşliler ile Mekkeliler arasındaki barışa nasıl bir katkı sağlamıştır?

CEVAP: Olumlu yönde bir katkıda bulunmuştur. Çünkü eğer böyle bir pratik çözüm bulunmasaydı kan akacak ve böylelikle uzun yıllar sürecek huzursuzluk başlayacaktı.

SORU: İlk Müslüman olan kişilerin toplumdaki konumu göz önüne alındığında bu durum İslam dininin hangi özelliği ile açıklanabilir?

CEVAP: Kendisine ilk olarak eşi Hz. Hatice inandı. İkinci olarak amcasının oğlu Hz. Ali, daha sonra azad ettiği kölesi Zeyd ve Hz. Muhammed’in yakın arkadaşı Hz. Ebu Bekir Müslüman oldular.

Yukarıda anlatılanlar bakarsak toplumun hemen her sınıfından İslam dinini kabul edenleri görürüz. Buda İslam dininin Kuşatıcı bir din olduğunun göstergesidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir