11. Sınıf Ekoyay Dil ve Anlatım Ders Kitabı Cevapları Sayfa 51

Sevgili ziyaretçilerimiz 11. Sınıf Ekoyay yayınları Dil ve Anlatım ders kitabının bütün sayfalarının cevapları sayfamızda yer almaya devam ediyor. Dil bilimi genel olarak dil denen gerçeği ele alan dillerin doğuşunu evrimini gelişmesini, yeryüzüne yayılışını ve aralarındaki ilişkileri ses biçim anlam sözdizimi yönlerinden inceleyen bilimdir. Birçok bilim dalının ihtiyaç duyduğu alanlardan biri olan Aradığınız kitabın ilgili sayfasının çözümleri aşağıda yer almaktadır. Eğer doğru sayfayı görmüyorsanız muhtemelen çözümü henüz yapılmamıştır.

Sizler için diğer tüm sayfaları hızlıca sayfamıza eklemek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Eğer ilgili sayfanın cevaplarını göremiyorsanız bu sayfa muhtemelen çözülmemiştir. Bu durumda kısa bir süre sonra sitemizi yeniden ziyaret ediniz. Öğrencilerimize tavsiyemiz buradaki cevapları kitaplarına geçirmeden önce kendiniz yapıp burayı sadece kontrol amaçlı kullanmanızdır. Herkese okullarında başarılar diliyoruz.

Sayfanın Cevapları:

Sayfa 51

4.Etkinlik

Kullanılan Anlatım Türleri: Açıklayıcı, öyküleyici, betimleyici anlatım

9)Atlı Tramvaylar metninin yazarı dönemin önemli bir ulaşım aracı olan tramvayların teknik özelliklerini, çalışma sistemlerini bilmek, bu bilgilere ulaşmak için o dönemin kaynaklarından yararlanmak zorundadır. Ziya Gökalp metninin yazarı, Ziya Gökalp’i çeşitli kişilik özellikleriyle tanıtmak amacındadır.

10)Göndergesel işlev

5. Etkinlik

Atlı Tramvaylar Ziya Gökalp
Ne kadar acı olacağı…

Ağır ve çabuk iki şey…

Çağ değiştirmek

Çiçek bozuğu

Yumuşak adam

Ufuklar açmak

 

6.Etkinlik

Atlı Tramvaylar Ziya Gökalp
Gah dört atlı olurlar (zaman zarfı)

Bizimki dün sokağa çıkmıştı… ( zaman zarfı)

Henüz yolda, yolunda, yolunca… ( zaman zarfı)

O zamanlar basın dilinde… ( zaman zarfı)

Yokuş aşağı ( yer- yön zarfı)

Bir gün büyük komşumuz ( zaman zarfı)
bu Cuma seni… ( zaman zarfı)

Ara sıra ürkek gözlerle… ( zamam zarfı)

Biraz sonra … ( zaman zarfı)

İçeri girdikten … ( yer- yön zarfı)

 

8.Etkinlik

Öğretici Metinler-Anı (Hatıra)

Bir yazarın kendisinin veya yakın bir tanıdığının yaşadıklarını anlattığı yazılardır. Yazar, olayları kendi bakış açısıyla anlatır. Anılar, yazan kişinin, yaşadığı dönem hakkında bilgi vermesi açısından önemlidir. Tarihsel gerçeklerin öğrenilmesine katkı yapan anılar, tarihçilere yol gösterir. Anı türündeki yazılar, olayları yaşayan kişi tarafından kaleme alınmak zorunda değildir. Ünlü bir kişinin  anılarını bir başkası kaleme alabilir.

Edebiyatımızda bazı anı yapıtları ve yazarları:

Defter-i  Amalim- Ziya Paşa

Kırk Yıl, Saray ve Ötesi- Halit Ziya

Edebi ve Siyasi Hatıralarım- Yahya Kemal

Anamın Kitabı- Yakup Kadri

Çankaya- Falih Rıfkı Atay

 

MAVİ SÜRGÜN / Halikarnas  Balıkçısı

Batı göğünde, günün ufka veda edişi turuncu ve kıpkızıl çizgiler çekmişti. Onların üstünde Bodrum Kalesi kapkara bir siluet keskinliğinde yükseliyordu. Şiddetli bir iç güdüyle avludan dışarıya fırladım. Aceleyle bir dükkana koştum., bir büyük su kovasıyla  bir kuyu ipi aldım. Avluya seğirttim. Kuyudan kova kova su çektim. Kovalar dolusu suları cömert cömert kayrak taşlarına savurdum., kuyudan doldurdum savurdum. Gene denizden, gene kuyudan fısıl fısıl savurdum. O dakika biri  karşıma çıkıp da “Yahu sen deli misin? Bu suları neye savurup duruyorsun böyle?” dese, mutlaka ben adama deli midir? diye bakar; “ Görmüyor musun, suları savurmayıp da ne yapayım? Gönül suları bunlar, elimden avluya savurmak geliyor. Taşlar sulara kansın; elimden gelse, ta göklere, yıldızlara savuracağım, serin serin, gözleri açılsın da neşeyle gülsünler!” yollu gönül cevabı verirdim. O kayrak taşları, o evin, duvarları, o deniz kenarı, orada oldu olasıya böyle şey görmemişlerdi herhalde. Döktüğüm sular belki bir özgürlük duygusunun sonucuydu; belki  bir yaratma özleyişinin  ya da bir  eskiyi, bir işi, bir karanlığı yıkma isteği; belki de bir şükran ödevi ya da bir kendini verme, bir gönülden kopma, gönülden akmaydı bu. Yaratıklarda an olur hiç akıl açıklanamayacak gizemli davranışlar olur. Yukarıda, belki şuydu, belki buydu diye yazdım, belki de o saydıklarımın hepsiydi. O su savuruşumu en ufak ayrıntısına kadar hatırladığım halde, o akşam yemek yiyip yemediğimi hiç hatırlamıyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir