10. Sınıf Tuna Tarih Ders Kitabı Cevapları Sayfa 65

Değerli öğrenci ziyaretçilerimiz 10. Sınıf Tutku yayınları Tarih ders kitabının tüm sayfalarının cevapları sayfamızda yer almaya devam ediyor. Çalışırken ezber yapmaktan ziyade okuyup yazarak dinlemek Tarih öğrenme konusunda daha faydalı olacaktır. Birçok bilim dalının ihtiyaç duyduğu alanlardan biri olan Aradığınız kitabın ilgili sayfasının çözümleri aşağıda yer almaktadır. Eğer doğru sayfayı görmüyorsanız muhtemelen çözümü henüz yapılmamıştır.  Bol kitap okuyarak tasvir gücünüz ve kelime dağarcığınız gelişecektir. Bunun yanı sıra asıl dikkat etmeniz gereken bir başka nokta da dersleri günü gününe takip etmek ve konularla ilgili çok bol soru çözmektir. Eğitmenler SBS sınavına hazırlanan öğrencilere her gün mutlaka en az 100-150 soru çözmeyi tavsiye etmektedirler.

Sizler için diğer tüm sayfaları hızlıca sayfamıza eklemek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Eğer ilgili sayfanın cevaplarını göremiyorsanız bu sayfa muhtemelen çözülmemiştir. Bu durumda kısa bir süre sonra sitemizi yeniden ziyaret ediniz. Öğrencilerimize tavsiyemiz buradaki cevapları kitaplarına geçirmeden önce kendiniz yapıp burayı sadece kontrol amaçlı kullanmanızdır. Herkese okullarında başarılar diliyoruz. *

Sayfanın Cevapları:

10. Sınıf Tarih Kitabı Cevapları Tuna Matbaacılık sayfa 65
SORU: Coğrafi Keşiflerin etkilerinin günümüzde de devam ettiği söylenebilir mi? Neden?
CEVAP:Sanırım o günkü mana da devam ettiği söylenemez. Çünkü gelişen teknooji ile birlikte dünya uydudan izlenebiliyor ve görülmemiş gidilmemiş yeri kalmamış durumdadır.

SORU: Müslümanlar hangi kültür ve medeniyet unsurlarıyla Batı medeniyetini etkilemiş olabilir?
CEVAP:Bununla ilgili insanlar kitaplar yazıyorlar. Fakat kısaca anlatılamayacak kadar uzun ve detaylı olan bu konuyu başlıklar halinde vermeye gayret edeceğiz.

SORU: Yukarıda anlatılanlara göre Rönesans insanının özellikleri nelerdir?
CEVAP: İslam bilginlerinin eserlerinden Eski Yunan ve Roma filozoflarının insana ilişkin düşüncelerini öğrenen hümanistler bu düşünceleri yorumlayarak insanın güçlü bir varlık olduğunu, aklı ve enerjisiyle büyük işler başarabileceğini savundular. Yazılarında ve konuşmalarında, insan aklını küçümseyen, sorgulamayı yasaklayan, baskıcı skolastik düşünceyi reddettiler. Bu düşünceyi savunan kilisenin toplum üzerindeki kısıtlamalarını eleştirerek bireyin
özgürlüğünü öne çıkardılar. Bireyi edilgen bir varlık olarak değil, çevresini değiştirebilecek etkin bir varlık olarak kabul ettiler. Böylece Orta Çağ’da unutulmuş olan İlk Çağ’ın özgür düşünceye dayalı ileri bilim ve sanat anlayışının yeniden doğmasını sağladılar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir