10. Sınıf Biryay Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 169

Değerli öğrenci ziyaretçilerimiz 10. Sınıf Biryay yayınları Türk Dili ve Edebiyatı ders kitabının tüm sayfalarının cevapları sayfamızda yer almaya devam ediyor. Çalışırken ezber yapmaktan ziyade sanatçılarla ilgili okumalar yapmak özetler biyografiler okumak edebi dönemleri araştırmak yararlı olacaktır. Birçok bilim dalının ihtiyaç duyduğu alanlardan biri olan Aradığınız kitabın ilgili sayfasının çözümleri aşağıda yer almaktadır. Eğer doğru sayfayı görmüyorsanız muhtemelen çözümü henüz yapılmamıştır. Çalışmaya başlayan öğrencinin çalışmasını engelleyen bir durumdur. Çalışmaya baslarken hayal kurmaya başlıyorsanız ve çalışmanız engelleniyorsa size iki öneride bulunacağız. Birincisi: Böyle bir durumda kurmak istediğiniz hayali kendinize ödül olarak verin. “Bu ders çalışma seansımı tamamladığım zaman 10 dk.hayal kuracağım” deyin eğer kendinizi kontrol edebilen bir örgenciyseniz çalışma isteğiniz artacaktır.

Sizler için diğer tüm sayfaları hızlıca sayfamıza eklemek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Eğer ilgili sayfanın cevaplarını göremiyorsanız bu sayfa muhtemelen çözülmemiştir. Bu durumda kısa bir süre sonra sitemizi yeniden ziyaret ediniz. Öğrencilerimize tavsiyemiz buradaki cevapları kitaplarına geçirmeden önce kendiniz yapıp burayı sadece kontrol amaçlı kullanmanızdır. Herkese okullarında başarılar diliyoruz.

Sayfanın Cevapları:

10. Sınıf Biryay Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 169 Cevabı 2017 – 2018 Yeni Müfredat

10. Sınıf Biryay Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 169 Cevabı 

2. Çaresaz “Ağlamak esirliğin en büyük hakkıdır. Biz o hürriyete sahibiz.” sözüyle ne anlatmak istemektedir? Açıklayınız.

  • Cevap: Çaresaz bir konakta köle olarak çok zor koşullar altında çalıştırıldığı için ağlamaktadır.

3. Dilber sabahın erken saatlerinde nasıl bir olayla karşılaşır? Buna tepkisi ne olmuştur?

  • Cevap: Köle olarak hiçbir hakları olmadığını, sadece çektiği acılardan dolayı  ağlama özgürlüğü olduğunu anlatmak istiyor.

4. Metnin olay örgüsünü belirleyiniz, olaylar nerede ve hangi dönemde geçmektedir?

  • Cevap:
  • Zehra Hanımın oğlu Celal Beyin bir esir parçası olarak gördüğü  Dilber’le evlenmesini istememesi
  • Dilber’i evden göndermesi
  • Dilber’in Çaresaz’la vedalaşmaları
  • Dilber’in evden ayrılmasına çok üzülmesi
  • Metindeki olaylar 19.yüzyıl Tanzimat Dönemi’nde Dilber’in esir olarak satıldığı bir  konakta meydana geliyor.

5. Celal Bey, Dilber, Zehra Hanım ve Asaf Paşa’nın kişisel özelliklerini aşağıdaki tabloya yazınız.

  • Cevap:
Celal Bey: İyi kalpli, neşeli bir insandır. Avrupa’da resim öğrenimi görmüştür. Dilber’in resimlerini yapar, zamanla Dilber’e aşık olur.
Dilber: Romanın başkahramanıdır. Küçük yaşta Kafkasya’dan alınıp getirilmiş,  İstanbul’sa esir olarak satılmış bir kızdır. Namusuna çok düşkün ve güzel bir kızdır. Köle olarak çalıştığı konaklarda büyük acılar yaşar. Celal Beye aşıktır.
Zehra Hanım: Celal Beyin annesidir.  Oğlunun evdeki bir köleyle evlenmesini kabullenemez. Kötü kalpli bir insandır.
Asaf Paşa: Dilber’in esir olarak satıldığı konağın sahibi, Celal Bey’in babasıdır…. Verilen parçada kişilik özellikleriyle ilgili bir ayrıntıl verilmemiştir.

6. Eserde verilmek istenen temel ileti nedir? Açıklayınız. 

  • Cevap: Eserde mal gibi alınıp satılan köle gibi çalıştırılan esir kızların büyük acılar yaşadıklarını vurgulayıp esaretin ne büyük bir kötülük olduğunu, bundan vazgeçilmesi gerektiği iletisi veriliyor.

Eleştirel Okuma

1. Celal Bey’in annesinin, oğlu için yaptıkları sizce doğru mudur? Günümüzde Zehra Hanım gibi annelere rastlamak mümkün müdür?

  • Cevap: Doğru değildir. Günümüzde de Zehra Hanım gibi annelere rastlamak mümkündür.

2. Diriliş romanındaki Katyuşa ve Sergüzeşt ‘teki Dilber’i göz önünde bulundurarak kadının sosyal hayattaki yerini tartışınız.

  • Cevap: Diriliş romanındaki Katyuşa işlemediği bir suçtan yok yere hapis yatmış, oldukça zo günler yaşamış bir kadındır. Dilber ise çok küçük yaşta köle olarak alınıp satılmıştır.   Kadın, aile ve toplum arasında bir köprü görevini görür. Kadının toplumlarda yerine getirdiği görevleri itibariyle, sosyal sistemin işleyişine katkısı büyüktür. Bir kadının sosyal hayatta yer alması her açıdan çok önemlidir. Dünyadaki medeniyetlerin tarihsel gelişim süreci içindeki yaşamları incelendiği zaman kadınların sosyal yaşamda aktif biçimde yer aldığı toplumların gerek bilim gerekse medeniyet anlamında ilerlemiş, sanatın her türünün geliştiği toplumlar olduğunu görürüz. Kadınların baskı altında tutulduğu ve bir yerde ikinci sınıf diyebileceğimiz insan muamelesi gördüğü toplumların ise az gelişmiş, kültürel anlamda dar kalıplara sıkışmış toplumlar olduğunu görürüz.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir