10. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı MEB Yayınları Sayfa 127

Değerli öğrencilerimiz MEB yayınları 10. Sınıf Din Kültürü ders kitabının tamamı sayfalarının cevapları sayfamızda yer almaya devam ediyor. Eğitim bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve amaçlı olarak istenen değişiklikleri meydana getirme sürecidir. Birçok bilim dalının ihtiyaç duyduğu alanlardan biri olan Aradığınız kitabın ilgili sayfasının çözümleri aşağıda yer almaktadır. Eğer doğru sayfayı görmüyorsanız muhtemelen çözümü henüz yapılmamıştır. Aralıklı olarak yapacakları tekrarlar sayesinde ise bir taraftan eski öğrendiklerini hatırlarken diğer yandan da sınavlara her an hazır durumda olacaklardır. Öğrenciler bedensel, zihinsel, duygusal yapıları, ilgileri ve yetenekleri bakımından birbirlerinden farklıdırlar.

Okul dönemi boyunca tüm derslerinizde işinize yarayacak ders kitabı cevaplarını yanıtlamayı sürdürüyoruz. Eğer ilgili sayfanın cevaplarını göremiyorsanız bu sayfa muhtemelen çözülmemiştir. Bu durumda kısa bir süre sonra sitemizi yeniden ziyaret ediniz. Öğrencilerimize tavsiyemiz buradaki cevapları kitaplarına geçirmeden önce kendiniz yapıp burayı sadece kontrol amaçlı kullanmanızdır. Herkese okullarında başarılar diliyoruz.

Sayfanın Cevapları:

10. Sınıf Meb Yayınları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 127 Cevabı 2017 – 2018 Yeni Müfredat

10. Sınıf Meb Yayınları Ortaöğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 127 Cevabı 

1. Bilgi ve bilim kavramlarını araştırarak defterinize yazınız.

  • Cevap:

BİLGİ: insan aklının alabileceği gerçek, olgu ve ilkelerin tümüne verilen ad.

BİLİM: Evrenin, evrendeki olguların ve olayların bir bölümünü ele alıp birtakım yöntem ve deney yolları kullanarak ve gerçeğe, gerçekliğe dayanarak birtakım yasalara ulaşan bilgi yolu, düzenli ve tutarlı bilgi.

2. Dinin ve bilimin insanlık için neden gerekli olduğu ile ilgili fikirlerinizi defterinize yazınız.

  • Cevap: Din insanın iç huzuru için gereklidir. Bilim ise hayatı anlamamız ve hayata daha anlamlı bakmamız için gereklidir.

Din bilginin kaynağı olarak vahiyi görür. Bu vahiy insanlara Tanrı’yı hoş tutmayı, kulluğu, şükretmeyi, duayı, tevekkülü emreder. Aksi söz konusu değildir. Aksini düşünen Tanrı’ya karşı gelmiş demektir. Bilim ise bilginin kaynağı olarak çabayı, aklı, gözlem ve deneyi görür. Sorgulamayı, araştırmayı, itiraz etmeyi, deneylerle ispatlanmamış şeyleri kabul etmemeyi önerir. Emir yoktur. Bilimin kuralları dışında kural yoktur.

Bilim gözlem ve deney yoluyla evrendeki yasaları tek tek çözmek, bu yolla gelecekteki olayları önceden bilmek için uğraşır. Yağmur, şimşek, yıldırım, deprem, fırtına gibi doğa olaylarının nedeni, mekanizması, önlenmesi veya insan isteğiyle oluşturulması için çalışmalar yapar.

3. İlim öğrenmekle ilgili ayet ve hadisler bularak defterinize yazınız.

  • Cevap:

AYETLER:-(Allah iman edenleri yüceltir; kendilerine ilim verilmiş müminleri ise, [cennette] kat kat derecelerle yükseltir.) [Mücadele suresi ayet 11] – (De ki, hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir.) [Zümer ayet suresi ayet 9] – (Kulları arasında Allahü teâlâdan en çok korkan âlimlerdir.) [Fatır ayet28]

HADİSLER: – (İlim öğrenmek, kadın-erkek her Müslüman’a farzdır.) [Beyheki] – (Beşikten mezara kadar ilim öğrenmeye çalışınız!) [Şir ‘a] – (Allahüteâlâ, İbrahim aleyhisselama “Ben ilim sahibiyim, ilim sahiplerini severim” buyurdu.) [İbniAbdilber]

4. “Aklı olmayanın dini yoktur.” sözünün anlamı üzerinde düşünerek sınıfta arkadaşlarınızla tartışınız.

  • Cevap: Aklın dindeki ehemmiyetini beyan buyurmuşlardır. Bu bakımdan, iki cihan saadetinin kazanılması için, elbette aklın zarar görmemesi, mükemmel halde tutulması ve muhafaza edilmesi gerekir. Aklı tehdit eden sebeplerin başında; insani duygu- düşünce ve dengelerinin bozularak tahrip edilmesi gelir.

5. Orta Çağ’ın Avrupa’da “Karanlık Çağ”, İslam coğrafyasında “Altın Çağ” olarak ifade edilmesinin sebeplerini araştırarak defterinize yazınız.

  • Cevap: – Ortaçağ, Hıristiyanlığın gelişme yıllarından, XV. yy başlarına dek etkisini sürdüren, geniş bir dönemi kapsar. Bu dönemin Karanlık Çağ olarak da anılmasının nedeni, kilisenin bağnaz egemenliğinde, dünyasal zevklerden yoksun bırakılmış, araştırma, keşfetme kendini ve çevresini tanıma özgürlüğü elinden alınmış, insan yalnız ölümden sonrasına hazırlık yapması gereken kutsal ortama güdümlenmiş olmasıdır.-İslam’ın Altın Çağı ifadesi ile kastedilen dönemin başlangıcı ve sonu konusunda değişik görüşler olmakla birlikte, bu tanımlamanın, IX. yüzyılın başından XII. yüzyılın sonuna kadar olan dört yüz yıllık dönemi kapsadığını kabul edebiliriz.